V11.11 Yayınlandı. İndirmek için Tıklayınız

6.051 VER. DOGRUSAL PERFORMANS ANALIZ HATASI

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan dester
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Doğrusal performans analizindeki sorun yay kirişten kaynaklanıyor. Şu an Yay kirişler normal analizde dikkate alınmakta performans analizinde dikkate alınmamaktadır. Bu konu sizin için acil ise Ver 5 te olduğu gibi yay kirişinizi önce bir yay çizip kirişe dönüştür diyerek oluşturabilirsiniz.
Güncelleme versiyonunda yay kirişler doğrusal performans analizinde de dikkate alınacaktır.

İlginize teşekkür ederiz.
 
tesekkur ederim ilginize. aciliyeti yok sadece hatanın sebebini merak ettim. ayrıca bır oncekı versıyonda kurtaran kırısler bu versıyonda burulma hatası verıyor acaba sebebı ne olabılır. cevabınızı bekllıyorum
 
dester":7czcmnis' Alıntı:
tesekkur ederim ilginize. aciliyeti yok sadece hatanın sebebini merak ettim. ayrıca bır oncekı versıyonda kurtaran kırısler bu versıyonda burulma hatası verıyor acaba sebebı ne olabılır. cevabınızı bekllıyorum

Merhaba

5.511 versiyonunda burulma kontrolü yapılmıyordu,
bundan dolayı 5 versiyon projenizi 6 versiyonda analiz yaparsanız, burulma kontorlü hatası verebilir.
 
binanın kullanım durumunu raporun en son sayfasındaki yüzdelere göre mi değerlendireceğiz?
 
SCETCHER":xuubo8vy' Alıntı:
binanın kullanım durumunu raporun en son sayfasındaki yüzdelere göre mi değerlendireceğiz?


Doğrusal Performans analizi raporunun ilk sayfasında Deprem yönü ve Durum bilgileri vardır.
Bina 4 deprem yüklemesi içinde Hemen Kullanım, Can Güvenliği veya Göçme Bölgesi olarak analiz sonuçu yer alır.

Bina sonuç değerlendirmesinde en olumsuz durum dikkate alınır. Yani +X -X +Y Deprem yönünde can güvenliği fakat -Y Deprem yönünde göçme durumu varsa bina göçme bölgesinde yer alıyor demektir.
 

Ekli dosyalar

  • performans.png
    performans.png
    74.1 KB · Görüntüleme: 9,109
bilgi düzeyi elde ettiğimiz bilgilaerin ortalama değerine göre orta sayılır.ancak ben yinede güvenlik açısından sınırlıyı sectim. çünkü projesi yok ancak kolon donatı filizlerini ve kirişlerin tamamının ebatlarını, bazı kirişlerin ise donatılarını sayabiliyoruz. 92 yılındaki koşullarda elle döküm beton karot deneyleri ise 13-14 arası değerlerle ort. 13.2 çıkıyor. kolon ebatları 80/25 ve üzeri şeklinde- kiriş ebatları ise 60-70-80/32 bir kısım dik kiriş var. ebatlar yeterli ancak beton kalitesi oldukça düşük görünüyor. yani beton iyi olsa bina nerdeyse güçlendirme istemeyecek. ancak bazı kirişlere güçlendirme istiyor. ki,rişlerde güçlendirme nasıl olacak? kirişin yanına bir kiriş daha mı ekleyeceğiz :? bazı geniş açıklıklara kolon ekleyebiliriz. ancak dik kirişte nasıl güçlendrime yapılabiliyor?
 
Yapının bilgi düzeyinin ne alınması gerektiği TDY 2007 de açıkça tarif edilmekte. Proje olmasa da rölevenin detayı ve ne kadar elemanın sıyrıldığı gibi verilere bakılarak yönetmeliğe göre hangi düzeyde alınması gerektiğine karar verilir. Karot değerlerinin direk olarak ortalaması alınmaz ilgili Türk standardında verildiği şekilde standart sapma da dikkate alınarak bir değer bulunur ve bu değer matematik ortalamadan oldukça düşük olmaktadır. Verdiğiniz değerlerin standart sapma ile düşeceğini düşünürsek bu beton kalitesinde bir yapının güçlendirme istemeyeceğini düşünmek çok yanlış olur.
Bir yapının güçlendirme isteyip istemediği ve nasıl bir güçlendirme yapılacağı tamamiyle yapının davranışına ve performansına bağlıdır. Lütfen bu konuda yeterince araştırıp öğrenmeden, tecrübe kazanmadan güçlendirme yapmaya çalışmayın.
22-23 Kasım Tarihlerinde İzmir İMO da sunacağım eğitimde de vereceğim örneklerde de olduğu gibi güçlendirme normal yapı dizaynından çok farklı sorunları ve her yapının durumuna özel detay çözümleri gerektirir. Aksi takdirde çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir.
Kiriş güçlendirmesi de ne amaçla (moment kapasitesi artışı, kesme kapasitesi artışı, yeni eklenen elemanlara yük aktarımı vb. gibi) yapılacaksa ona yönelik bir güçlendirme yapılmalıdır. Bu sebepten kiriş şu şekilde güçlendirilir diye bir sorunun cevabı yoktur.
 
suatyy":2kl5ta74' Alıntı:
Yapının bilgi düzeyinin ne alınması gerektiği TDY 2007 de açıkça tarif edilmekte. Proje olmasa da rölevenin detayı ve ne kadar elemanın sıyrıldığı gibi verilere bakılarak yönetmeliğe göre hangi düzeyde alınması gerektiğine karar verilir. Karot değerlerinin direk olarak ortalaması alınmaz ilgili Türk standardında verildiği şekilde standart sapma da dikkate alınarak bir değer bulunur ve bu değer matematik ortalamadan oldukça düşük olmaktadır. Verdiğiniz değerlerin standart sapma ile düşeceğini düşünürsek bu beton kalitesinde bir yapının güçlendirme istemeyeceğini düşünmek çok yanlış olur.
Bir yapının güçlendirme isteyip istemediği ve nasıl bir güçlendirme yapılacağı tamamiyle yapının davranışına ve performansına bağlıdır. Lütfen bu konuda yeterince araştırıp öğrenmeden, tecrübe kazanmadan güçlendirme yapmaya çalışmayın.
22-23 Kasım Tarihlerinde İzmir İMO da sunacağım eğitimde de vereceğim örneklerde de olduğu gibi güçlendirme normal yapı dizaynından çok farklı sorunları ve her yapının durumuna özel detay çözümleri gerektirir. Aksi takdirde çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir.
Kiriş güçlendirmesi de ne amaçla (moment kapasitesi artışı, kesme kapasitesi artışı, yeni eklenen elemanlara yük aktarımı vb. gibi) yapılacaksa ona yönelik bir güçlendirme yapılmalıdır. Bu sebepten kiriş şu şekilde güçlendirilir diye bir sorunun cevabı yoktur.

yeni versiyon 7.01 de 5.51 versiyonundan farklı yerde (raporun sonunda) yazan analiz sonucunun yüzdelik değerlere göre kullanıcı görüşüne mi bırakıldı düşüncesiyle nereden görüneceği konusunda admin e soru sordugumu düşünüyorum. ancak siz olayı abartıp eğitimden bahsetmişsiniz. benim eğitim çağım sona ereli 9 sene oldu sn suat bey. sıyrılma yapmadan kolon ve kiriş içindeki donatıları film cihazıyla bulabiliyorsunuz. beton kalitesi düşük bir yapıda bir kolonu minimum 3 - 6 cm traşlamak hiç mantıklı değil. açık dediğiniz şeyler o kadar saçmaca ki, yani o yönetmelik dediğiniz eksik yazılara her gün bir yenisi ekleniyor. enson müteahhit kararları ile ilgili sicil numarası saçmalıgı gibi milleti soyup dolandırmak için ne yönetmelik çıkaracaklarını şaşırıyorlar. ayrıca röleve size sadece mimari elemanlar konusunda yardımcı olacaktır. bir kirişin nerden geçtiği ve kaç adet donatısı bulundugunu asla röleve ve sıyırma gibi işlemlerle net bir şekilde öğrenemezsiniz. bir inşaat işçisinin beton dökümü esnasında kiriş demirinin birisini gıcıklık ugruna kesmediği ne malum. herşey teoriyle çözülmüyor. kirişe nasıl güçlendirme yapılacağı konusunda yarın ustaya; şu noktada moment artırımı yapacaksın, şu noktaya kesme kapasitesini artıracaksın, binanın performansını bu şekilde artıracaksın şeklinde bir eğitim vermeyi düşünüyorum. sizde yarın ki eğitimime katılabilirsiniz.

siz eğitim verecekseniz şu konuyu bir araştırın. kiriş donatıları her iki yönde birbirine kenetlenme boyu kadar geçiyor ancak neden ana taşıyıcı olan kolonun donatısı alt ve üst katında bulunan kolona tek yönde kenetlenme yapılyor. şekildeki kırmızı çizgi ile gösterdiğim sizin mantıgınızdaki beton ve donatının kolonun en zayıf noktası olan burulmanın oldugu taban noktasında ek yapılması. mavi çizgi ile gösterdiğim donatı çizimi ise benim mantıgım ve ek noktası kesme kuvvetinin maksimum oldugu noktada ek yaparak burulmayı önlemek. hangi bir mühendislik mantıgı bu olayı kabul etti anlamış değilim ancak sizler çok şey bildiğinizi ve eğitim vereceğinizi ifade etmekten çekinmiyorsunuz. oysaki sizin daha çok eğitime ihtiyacınız var. bir masa düşünün ve ayagını masayı üzerine koydugunuz bir ahşap zemine 10 adet Q6 lık çivi ile çakıp masanın ayagına bir kuvvet uygulayın ayagın yerinden çıktıgını farkedeceksiniz. oysaki bu ayagın oturacağı ahşap zeminde çivinin yarısı boyunda bir yuva oluşturup tekrar kuvvet uygulayın benim ve sizin bilgi düzeyinizi ölçmüş olacaksınız.

YÜK. İNŞ. TEKNİKERİ
SİNAN BASAN
 
Sözlerime alınmanıza üzüldüm Sinan Bey,
bu noktada beton karot değerlerinin direk ortalamasını almak vb gibi hatalı yorumlar gördüğümden uyarmak istedim. Yönetmeliklerin elbette hatalı ve eksik yönleri var (Yönetmelikten kastım Türk Deprem Yönetmeliğidir diğer uygulama yönetmeliklerinden bahsetmiyorum). Bahsettiğim yönetmelik ilk defa 1974 de yapılmıştır Türkiyede ve sonrasında 1998 de değişti. Sonrasında 2006 da revize oldu (bu çok kapsamlı bir değişiklik değildi 7 bölüm eklendi güçlendirme ile ilgili). En son da 2007 de revize oldu yani 88 yıllık Türkiye Tarihimizde 3 defa revize oldu yani bahsettiğiniz gibi hergün değişmiyor.
Yönetmelikler hata yapılmasını önlemek için minimumları verir her zaman. Siz hesap yöntemlerinizle doğruluğunu ispatladığınız sürece yönetmeliklerin dışına çıkabilirsiniz. Bu konuda onlarca örnek var dilerseniz deprem ivme specturumunu bile kullanmayabilirsiniz. Yörenize özel deprem datası veya başka bir depremin datasını da kullanabilirsiniz. Mühendislik teoriyi pratiğe ve uygulamaya dökme bilimidir zaten. Ancak bu yönetmeliklerin silinip atılmasını gerektirmez. Onlar minimumlardır genelde ve sadece yol gösterir ve hataya yol açacak kırmızı çizgileri geçmenizi önlerler.
Bahsettiğiniz cihazlar aksine net bilgi vermezler +- 2 mm hassasiyettedirler. Sıyırma daha net bilgi verir. Tüm elemanları sıyıramayacağınızdan bu konuda istatiksel bir yaklaşım verir yönetmelik.
Bahsettiğiniz kolon ek yeri konusunda zaten yönetmelik ek yerinin tabanda momentin maksimum (sizin tabirinizle burulma!) olduğu yerde yapılması durumunda ceza verir ve lb yi 1.5 oranında artırır. Bu eki doğru yerinde yarin momentin minimum olduğu yerde yaparsanız (ciddi binalarda yapılmaktadır) bu cezaya çarptırılmazsınız.

Açıkcası eğitiminizi tamamlamış olmanıza da sevindim Zira ben 22 yıldır yüksek lisans dahil eğitimime devam ediyorum ancak hala işin başında olduğumu düşünüyorum. Bildiğinizi kabul etmek bilgiye kapınızı kapatmak anlamına gelir. Sorduğunuz sorulardan bilgi düzeyinizi kestirebiliyorum ancak bu konuda yorum yapamam. Ayrıca bilmediğim bir konuyu bilen birisine rastladığımda hiç gocunmadan dinler ve öğrenmeye çalışırım. Bu bir usta da olabilir, bazen bir amele de yada tekniker ya da mühendis hiç farketmez. Size de bunu tavsiye ederim.
Bir söz ' İnsan ne kadar az biliyorsa o kadar çok bildiğini ZANNEDER, İnsan ne kadar çok biliyorsa o kadar az bildiğini FARKEDER.'
 
SCETCHER":1c50y79s' Alıntı:
suatyy":1c50y79s' Alıntı:
Yapının bilgi düzeyinin ne alınması gerektiği TDY 2007 de açıkça tarif edilmekte. Proje olmasa da rölevenin detayı ve ne kadar elemanın sıyrıldığı gibi verilere bakılarak yönetmeliğe göre hangi düzeyde alınması gerektiğine karar verilir. Karot değerlerinin direk olarak ortalaması alınmaz ilgili Türk standardında verildiği şekilde standart sapma da dikkate alınarak bir değer bulunur ve bu değer matematik ortalamadan oldukça düşük olmaktadır. Verdiğiniz değerlerin standart sapma ile düşeceğini düşünürsek bu beton kalitesinde bir yapının güçlendirme istemeyeceğini düşünmek çok yanlış olur.
Bir yapının güçlendirme isteyip istemediği ve nasıl bir güçlendirme yapılacağı tamamiyle yapının davranışına ve performansına bağlıdır. Lütfen bu konuda yeterince araştırıp öğrenmeden, tecrübe kazanmadan güçlendirme yapmaya çalışmayın.
22-23 Kasım Tarihlerinde İzmir İMO da sunacağım eğitimde de vereceğim örneklerde de olduğu gibi güçlendirme normal yapı dizaynından çok farklı sorunları ve her yapının durumuna özel detay çözümleri gerektirir. Aksi takdirde çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir.
Kiriş güçlendirmesi de ne amaçla (moment kapasitesi artışı, kesme kapasitesi artışı, yeni eklenen elemanlara yük aktarımı vb. gibi) yapılacaksa ona yönelik bir güçlendirme yapılmalıdır. Bu sebepten kiriş şu şekilde güçlendirilir diye bir sorunun cevabı yoktur.

yeni versiyon 7.01 de 5.51 versiyonundan farklı yerde (raporun sonunda) yazan analiz sonucunun yüzdelik değerlere göre kullanıcı görüşüne mi bırakıldı düşüncesiyle nereden görüneceği konusunda admin e soru sordugumu düşünüyorum. ancak siz olayı abartıp eğitimden bahsetmişsiniz. benim eğitim çağım sona ereli 9 sene oldu sn suat bey. sıyrılma yapmadan kolon ve kiriş içindeki donatıları film cihazıyla bulabiliyorsunuz. beton kalitesi düşük bir yapıda bir kolonu minimum 3 - 6 cm traşlamak hiç mantıklı değil. açık dediğiniz şeyler o kadar saçmaca ki, yani o yönetmelik dediğiniz eksik yazılara her gün bir yenisi ekleniyor. enson müteahhit kararları ile ilgili sicil numarası saçmalıgı gibi milleti soyup dolandırmak için ne yönetmelik çıkaracaklarını şaşırıyorlar. ayrıca röleve size sadece mimari elemanlar konusunda yardımcı olacaktır. bir kirişin nerden geçtiği ve kaç adet donatısı bulundugunu asla röleve ve sıyırma gibi işlemlerle net bir şekilde öğrenemezsiniz. bir inşaat işçisinin beton dökümü esnasında kiriş demirinin birisini gıcıklık ugruna kesmediği ne malum. herşey teoriyle çözülmüyor. kirişe nasıl güçlendirme yapılacağı konusunda yarın ustaya; şu noktada moment artırımı yapacaksın, şu noktaya kesme kapasitesini artıracaksın, binanın performansını bu şekilde artıracaksın şeklinde bir eğitim vermeyi düşünüyorum. sizde yarın ki eğitimime katılabilirsiniz.

siz eğitim verecekseniz şu konuyu bir araştırın. kiriş donatıları her iki yönde birbirine kenetlenme boyu kadar geçiyor ancak neden ana taşıyıcı olan kolonun donatısı alt ve üst katında bulunan kolona tek yönde kenetlenme yapılyor. şekildeki kırmızı çizgi ile gösterdiğim sizin mantıgınızdaki beton ve donatının kolonun en zayıf noktası olan burulmanın oldugu taban noktasında ek yapılması. mavi çizgi ile gösterdiğim donatı çizimi ise benim mantıgım ve ek noktası kesme kuvvetinin maksimum oldugu noktada ek yaparak burulmayı önlemek. hangi bir mühendislik mantıgı bu olayı kabul etti anlamış değilim ancak sizler çok şey bildiğinizi ve eğitim vereceğinizi ifade etmekten çekinmiyorsunuz. oysaki sizin daha çok eğitime ihtiyacınız var. bir masa düşünün ve ayagını masayı üzerine koydugunuz bir ahşap zemine 10 adet Q6 lık çivi ile çakıp masanın ayagına bir kuvvet uygulayın ayagın yerinden çıktıgını farkedeceksiniz. oysaki bu ayagın oturacağı ahşap zeminde çivinin yarısı boyunda bir yuva oluşturup tekrar kuvvet uygulayın benim ve sizin bilgi düzeyinizi ölçmüş olacaksınız.

YÜK. İNŞ. TEKNİKERİ
SİNAN BASAN


ayrıca güçlendirme yapılması konusunda, analizler ve değerlendirmelerimizide ele alarak, zayıf oldugu tespit olunan kirişlerde, binaya 8 adet kolon takviyesi ve 4 adet kolona da mantolama yapılması öngörülmüş olup, kirişlerin güçlendirmesini bu şekilde sağlaması yönünde, 40 yıllık tecrübe sahibi, bölgemizin saygı değer yüksek mühendisi ile birlikte karara bağladık ve yarında teoriden çıkıp uygulamaya geçeceğiz. yani burada bir yüksek mühendis gerektiği durumlarda sizin eğitimsiz diye düşündüğünüz kişilerle fikir alışverişi yaparak, eksik gördüğü noktalarda bizlere tecrübesiyle bilgi vererek bizlerin sadece programda teori üretmeyip icraat göstermemiz konusunda bizleri yetiştirmektedir. ben bu güne kadar 400-500 civarında projenin yapılması konusunda saygıdeger mimar-mühendis abilerimize program kullanarak hesap ve çizimlerinde ayrıca şantiye de bizzat uygulayarak yardımcı oldum ve halada olmaya devam ediyorum. geçtiğimiz yıllarda 3-4 projem müteahhit tarafından donatının fazlalıgı gerekçesiyle (2000 kafa modelli , 5-6 katlı bir binaya m2 ye 27 kg takıntısı olan ezberci müteahhitlerin m2 ye 35-40 kg ortalama donatı çıkmasını kabul etmemesi gibi) itiraz görmesi dışında sorunlu hiç bir projem olmadı. donatı çok diyen müteahhit in projesinide fırlatıp atma konusunda tereddüt etmeyen bir mühendisle çalışmanın gururu ile yetiştik. bizde onun gittiği yoldan gitmekten çekinmeyiz. duvarın kirişi taşıdıgını iddia edebilen kişilerin, mühendis olmasına bir kagıt parçası ile karar verilen bir ülkede teknikerlerin yetkilerini kısıtlayarak şantiye şefliği yapmalarının yanlış oldugunu savunan düşünce, okulu yeni bitirmiş, hiç bir tecrübesi olmayan bir mimar-inşaat-elektrik-makina mühendisinin şantiye şefliği yapabileceğini savunan zihniyetten ne bekleyebilirsiniz ki? yıllardır kagıda önem veren bir mühendislik zihniyeti depremlerin şiddetli sarsıntısı ile kusuru teknikerlere bulmaktanda geri kalmıyorlar. yönetmelik dediğiniz saçmalıklar bunlardan ibaret işte. madem ki bu kanıdasınız teknikerlik bölümünü kaldırın olsun bitsin. ben gerekirse gider paşa paşa diplomalı amelelikte yaparım. o meslekte diplomaya önem vermiyorlar, bileğinin hakkına önem veriyorlar. gerçi bir inşaat işçisi teknikerdende, mühendsitende daha çok gelir elde edebiliyor.
 
suatyy' Alıntı:
Sözlerime alınmanıza üzüldüm Sinan Bey,
bu noktada beton karot değerlerinin direk ortalamasını almak vb gibi hatalı yorumlar gördüğümden uyarmak istedim. Yönetmeliklerin elbette hatalı ve eksik yönleri var (Yönetmelikten kastım Türk Deprem Yönetmeliğidir diğer uygulama yönetmeliklerinden bahsetmiyorum). Bahsettiğim yönetmelik ilk defa 1974 de yapılmıştır Türkiyede ve sonrasında 1998 de değişti. Sonrasında 2006 da revize oldu (bu çok kapsamlı bir değişiklik değildi 7 bölüm eklendi güçlendirme ile ilgili). En son da 2007 de revize oldu yani 88 yıllık Türkiye Tarihimizde 3 defa revize oldu yani bahsettiğiniz gibi hergün değişmiyor.

2011 yılında değişiklik yapılan maddelere bakın, nerdeyse hergün yeni bir karar alınıp, yeni bir yönetmelik eklendi. sadece deprem yönetmeliği değil, inşaat sektörü konusunda.
ayrıca ben çok şey bildiğimi iddia etmiyorum. sizin konuyu ele alış açınızın biraz farklı olması ve burada genç bir mühendisle tartıştıgımız konu hakkında iddia etitiği şeyin yanlış oldugunu anlatmaya çalışırken eleştiri sınırlarından farklı boyutlara geçmeniz beni üzdü açıkçası.
kusura bakmayın mesleğinize her zaman saygım var. eğitiminizide bu kadar ileriye götürmeniz ayrıca güzel bir olay ancak benim eğitimden kastım okul eğitimi idi.
insanoğlu her yaptıgı işten yeni bir şey öğreniyor o konuda haklısınız. ancak sadece öğrenmekle kalıyoruz. uygulamaya fırsat bulamadan ya kanun değişiyor yada biz değişiyoruz.
 
Sonrasında 2006 da revize oldu (bu çok kapsamlı bir değişiklik değildi 7 bölüm eklendi güçlendirme ile ilgili).

ayrıca şunuda görüşlerinize sunmak isterim. 2006 yılında güçlendirme yönetmeliği çıkıyor. ancak 2011 de bu tür binaların yıkılması gerektiği ve yıkımın bizzat devlet tarafından yapılacağı öngörülüyor. yani 5 yıl bir ruhsat süresi. 2005 yılında yapılan bir bina bile yıkılmak durumunda kalınabilir.
güçlendirme adı altında göz boyanarak tadilat yapılan van daki bir otel 5.6 lik depremle mezara dönüşüyor. üstelik benim kendi düşüncem sizler farklı düşünebilirsiniz saygı duyarım, binaya yoldan geçen hiçbir mühendislik bilgisi olmayan bir vatandaş gözü ile bakmak bile insana binanın çürük görüntüsü ve mimariye verdiği çirkinlikle ne derece zayıf ve kötü durumda oldugu gözlemlenebiliyor. ancak bu tür binalar boya-cila ve kaplama yöntemiyle çirkinlikleri gizleniyor.
çogu zaman çarşı merkezinde ana cadde üzerinde bir kısmı kaldırımı bırakın yolun neredeyse ortasına gelen yaklaşık 100 yıllık binanın tarihi eser adı altında korumaya alınmasına hiçbir anlam veremiyorum. yani ben teknik kişiliğin dışında yoldan geçen bir vatandaş olarak bina üstüme uçtu uçacak korkusu ile hergün oradan geçiyorum. ancak devlet bu tür yapıları ne yıkıyor nede restorasyon yapıyor. yani resmen faciaya davetiye çıkarılıyor. bu tür binaların insanların canına sebep olmadan yıkılıp çevreye zarar vermeyecek şekilde cadde ve kaldırımları işgal etmeden daha uygun yerine sıfırdan yapılarak resmi hizmet binalarına dönüştürülmesi tarihi ve geleceği bir arada yaşatmak adına gerçekten önem taşır. yani güçlendirme yapılmaya çalışmaktansa yeniden yapmak daha ekonomik olacaktır.
 
Bahsettiğiniz genelde günlük siyasi ve ekonomik endişelerle çıkarılan uygulama yönetmelikleridir Sinan Bey ben bunlardan söz etmiyorum bunların pek çoğunda size katılıyorum. Ama meslekleri birbirine karıştırmayalım. Bu ülkede 75000 inşaat mühendisi var odaya kayıtlı ve hepsi imza yetkisi almıştır ve herşeye yetkilidir. BU YANLIŞ.
Benim diplomamda 'Has been awarded to be a civil engineer' yazar. Bunun anlamı inşaat mühendisi olmaya hak kazanmıştır demektir. Yani inşaat mühendisi olmuştur demez (yani bunu ben böyle anlıyorum). Üniversitede size bir hamur verilir bunu şekillendirmek size bağlıdır. Eğer kendinizi yetiştirseniz Bir inşaat mühendisi için bu minimum 5 yıldır bana göre 10 yıldır.
Diplomayı alınca yetki verilmesi zaten yanlıştır. Dünyada da bu böyle değildir. Yetki alması bir inşaat mühendisinin minimum 5 yılını alır. Bazen hiç alamaz.
İmza ve proje ucuzladığında da tüm meslekler birbirine girer. Teknikerler proje yapmaya çalışır. Mühendisler proje yapmayı öğrenmek yerine geçinme derdi ile para kazanma telaşına düşerler.
Peki işin doğrusu nedir?
Projeyi inşaat mühendisi yapar ama bir yetkin mühendis (yetkin mühendis şu yada bu kadar yılllık mühendis demek değildir. Mesleğinde ciddi sınavlardan geçmiş, yaptıkları ile kendini kanıtlamış uzman mühendistir) denetiminde.
İnşaat Teknikerleri de mühendislerin hesaplarını yaptığı projenin çizimlerini yapar (mühendis çizim yapmaz) ve uygulamasını yapar. Benim burada proje yapmaktan kastım hesaptır çizim değil.
Güçlendirme ise başlı başına bir uzmanlık konusudur. (Bu arada Bayram otelinde yapılan güçlendirme değil sadece dekorasyondur). Malesef mühendislikte uzmanlıklar ayrılmadığı için şimdi herkes yapmaya çalışmakta bu sebepten bahsettiğiniz yanlış uygulamalar ortaya çıkmaktadır.
Peki yukardaki rakam nasıl olmalıdır?
10.000 yetkin mühendis
65.000 inşaat mühendisi
250.000 Tekniker
Teknikersiz inşaat olmaz. Uygulamada Teknikerin işidir. Benim ofisimdeki teknikerim olmasa büromdan proje çıkmaz.
Tabi ben burada olması gereken ve dünyada olan modeli anlatıyorum.
Peki ülkemizdeki durum nasıl?
Ortada işte Van'da bir kez daha gördük.
 
suatyy:4c77dykm' Alıntı:
Bahsettiğiniz genelde günlük siyasi ve ekonomik endişelerle çıkarılan uygulama yönetmelikleridir Sinan Bey ben bunlardan söz etmiyorum bunların pek çoğunda size katılıyorum. Ama meslekleri birbirine karıştırmayalım. Bu ülkede 75000 inşaat mühendisi var odaya kayıtlı ve hepsi imza yetkisi almıştır ve herşeye yetkilidir. BU YANLIŞ.
Benim diplomamda 'Has been awarded to be a civil engineer' yazar. Bunun anlamı inşaat mühendisi olmaya hak kazanmıştır demektir. Yani inşaat mühendisi olmuştur demez (yani bunu ben böyle anlıyorum). Üniversitede size bir hamur verilir bunu şekillendirmek size bağlıdır. Eğer kendinizi yetiştirseniz Bir inşaat mühendisi için bu minimum 5 yıldır bana göre 10 yıldır.
Diplomayı alınca yetki verilmesi zaten yanlıştır. Dünyada da bu böyle değildir. Yetki alması bir inşaat mühendisinin minimum 5 yılını alır. Bazen hiç alamaz.
İmza ve proje ucuzladığında da tüm meslekler birbirine girer. Teknikerler proje yapmaya çalışır. Mühendisler proje yapmayı öğrenmek yerine geçinme derdi ile para kazanma telaşına düşerler.
Peki işin doğrusu nedir?
Projeyi inşaat mühendisi yapar ama bir yetkin mühendis (yetkin mühendis şu yada bu kadar yılllık mühendis demek değildir. Mesleğinde ciddi sınavlardan geçmiş, yaptıkları ile kendini kanıtlamış uzman mühendistir) denetiminde.
İnşaat Teknikerleri de mühendislerin hesaplarını yaptığı projenin çizimlerini yapar (mühendis çizim yapmaz) ve uygulamasını yapar. Benim burada proje yapmaktan kastım hesaptır çizim değil.
Güçlendirme ise başlı başına bir uzmanlık konusudur. (Bu arada Bayram otelinde yapılan güçlendirme değil sadece dekorasyondur). Malesef mühendislikte uzmanlıklar ayrılmadığı için şimdi herkes yapmaya çalışmakta bu sebepten bahsettiğiniz yanlış uygulamalar ortaya çıkmaktadır.
Peki yukardaki rakam nasıl olmalıdır?
10.000 yetkin mühendis
65.000 inşaat mühendisi
250.000 Tekniker
Teknikersiz inşaat olmaz. Uygulamada Teknikerin işidir. Benim ofisimdeki teknikerim olmasa büromdan proje çıkmaz.
Tabi ben burada olması gereken ve dünyada olan modeli anlatıyorum.
Peki ülkemizdeki durum nasıl?
Ortada işte Van'da bir kez daha gördük.

suat bey düşüncelerimiz tamamıyle aynı. proje imza yetkisi mühendislerde olmalı tamam ona katılıyorum. ancak hesabın nasıl yapıldıgını bilmeyen, proje okumayı bilmeyen, proje yapmayı bilmeyen bir inşaat mühendisi her ne kadar yetki sahibi olsa bile o yetki verilmemeli diye düşünüyorum.
yeni mezun olmuş piyasada iş bulmak için fatura tutarı 100 tl olan işi 40 tl ye yapmak gibi bir durum ortaya çıkıyor. bu durumda zaten proje yapsada para kazanamayacak. ancak devlete ödeyeceği vergi tutarına iş yaptıgı için vergiden kaçırıyor.bunları her yetkili kişi ve tüm mimar-mühendisler biliyor. yeni mezun teknik insanın mimar-mühendis-tekniker hiç farketmez tecrübe sahibi olmadan tek başına iş yapma yetkisi olmamalı. sizinde dediğiniz gibi şuan 2 yıl sadece mühendislerde olan yetki kısıtlaması 5 yıl boyunca tüm teknik insanlarda uygulanmalı. bu esnada yardımcı adı altında yetkin bir mühendis altında çalışarak tecrübe sahibi olmalı.
ayrıca uygulama teknikerlerin işi diye düşünüyorsunuz. ancak teknikerlerin şantiye şefliği yetkisi kaldırılıyor. istihdam açısından düşünülüyorsa ona da tamam yetkisi kaldırılmasın ancak teknikersiz bir inşaat yapılmaması için proje müellifinin denetimi altında her inşaatın bir teknikeri olmalı. ancak bu teknikerler de sizinde dediğiniz gibi mühendislerle aynı şartları sağlamalı ve yetkinlik verilmelidir.
sizinde farkında oldugunuz olayın tüm mimar-mühendis ve teknikerlerinde farkına vardıgından hiç şüphem yok.
yani demek istediğim yeni mezun bir mimar-mühendisle 10-15 yıl tecrübe sahibi bir teknikeri kıyaslamaya gerek bile yok. hangisinin daha tecrübeli oldugunu sizler daha iyi biliyorsunuz.
ülkemizde yaptırım uygulanmıyor. bütün başıboşluk bundan kaynaklanıyor. yönetmelik değil kanun çıkarılmalı ve işini ihmal eden kim olursa olsun yetkisi kısım kısım alınarak iyi niyet gösterdiği zaman zarfı içerisinde yetkiyi tekrar kazanabilmeli. geçenlerde formda bun konu ile ilgili yapı denetim yönetmeliği hakkındaki düşüncelerimi paylaşmıştım.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
zahmet olmaz ve de zamanınız varsa düşüncelerimizin benzer oldugunu göreceksiniz.

ayrıca gece yazdıklarınızı gerçekten çok yanlış anlamışım. abartılacak fazla birşey yokmuş şimdi farkına vardım. programın defalarca hata vermesi ve çalışmalarımın boşa gitmesi ile sinir stresten yanlış anladım sanırım. çok çok özür diliyorum. ilk okudugumda sanki teknikerleri aşagılarmışcasına bir anlam çıkardım bu yüzden hat safhada olan stresim iyice artmıştı. şuan tekrar okudum ve gerçekten kusura bakmayın çok üzgünüm.
 
Geri
Üst