Merhaba;
Taşıyıcı sistem davranış katsayısı (R) bir sistemi doğrusal çözebilmek için gözönüne alınan bir katsayıdır. DGT yaklaşımında sistemde kontrollü hasar performans düzeyinin sağlanması R katsayısını (örneğin R=8) dikkate almakla mümkündür. Belirli süneklik koşullarına uyulduğunda (kolonların kirişlerden güçlü olması, kiriş kesme güvenliği, kolon kesme güvenliği gibi Bölüm 7 'deki kontroller) deprem yükü olması gerektiğinden 8 kat az alınabilir. Ancak burada dikkate alınan durum kesitlerin belirli bir hasar aldığı kabulüdür.
Performans analizinde ise (ŞGDT) kesitlerdeki hasar durumları hesaplanmaktadır. Kesitlerin deprem etkisi altında hasar durumlarını tespit edebilmek için deprem etkisini olduğu gibi gözönüne almak gerekir. TBDY çerçevesinde deprem etkisi için DD-2 deprem düzeyinde hesaplanan spektrum eğrisi kullanılmaktadır. Burada R=1 alınır ancak değerlendirme yapılırken de kesitin hasar durumuna göre bir değerlendirme yapılmaktadır. Örneğin itme analizinde özellikle kirişler moment kapasitesine ulaşır hatta bu kapasiteyi aşar. Bu noktaya akma noktası adı verilir ve bu noktadan sonra ne kadar şekil-değiştirme yapıldığı hesaplanır. Eğer bu şekildeğiştirme Kontrollü Hasar düzeyinde ise kesitin öngörüldüğü şekilde yapıldığı kabul edilebilir. Özetle ŞGDT (Şekildeğiştirmeye Göre Değerlendirme ve Tasarım) yaklaşımında adı üzerinde elemanın dayanıma değil ne kadar plastik şekildeğiştirme yaptığı hesaplanır. Bu sebeple R=1 alınarak hesaplanan bir sistemin yetersiz gelmesi gibi bir durum söz konusu değildir.
Daha detaylı açıklamayı aşağıda yapıyorum.
Depreme dayanıklı yapı tasarımının temel ilkesi;
hafif şiddetteki depremlerde binalardaki yapısal ve yapısal olmayan sistem elemanlarının herhangi bir hasar görmemesi, orta şiddetteki depremlerde yapısal ve yapısal olmayan elemanlarda oluşabilecek hasarın sınırlı ve onarılabilir düzeyde kalması, şiddetli depremlerde ise can güvenliğinin sağlanması amacı ile kalıcı yapısal hasar oluşumunun sınırlanmasıdır. Bu durumda belirli elemanların hasar alması sağlanarak depremin enerjisi sönümlenir. Elemanların hasar alması da akma noktasına ulaştıklarında meydana gelir ve akma noktasına ulaşan elemanın rijitliği çok küçülerek daha fazla iç kuvvet alamaz. Hasar almış elemanlara yığılı plastik davranış modeli dikkate alınırsa plastik mafsal adı verilir.
Ekli dosyayı görüntüle 20042
İtme analizi baz alınırsa, yatay yükler arttıkça sistemde plastik mafsalların oluşur ve taban kesme kuvveti - tepe yerdeğiştirme eğrisinin eğimi azalarak ilerlemeye devam eder. Bir nokta sistem yapabileceğin en büyük yerdeğiştirmeye ulaşır ve sistem çöker. İşte R katsayısı gözönüne alınırken bu nokta dikkate alınmaktadır. Bu kurala
Eşit Yer Değiştirme kuralı adı verilir.
Ekli dosyayı görüntüle 20043
Eşit yerdeğiştirme kuralı gereği sistemin en büyük yerdeğiştirmesinin yaptığı noktada doğrusal bir yaklaşım ile (DGT) deprem yükü azaltma katsayısı kullanılarak sistem tasarlanabilir. Ancak burada belirli süneklik koşullarına uyulması gerekmektedir. Bu koşullar da ani göçmeyi engelleyecek (kesme kuvveti kontrolleri, kolonların kirişlerden güçlü olması gibi) şekilde uygulanmalıdır. Yapıda belirli süneklik sağlandığı takdirde R katsayısı gözönüne alınmalıdır.
Performans analizlerinde DGT 'de olduğu gibi R katsayısı ile ilgili bir kabul yapılamaz. Çünkü ŞGDT yapının deprem etkisi altında gerçeğe yakın davranışını ortaya çıkartır.
Saygılarıma...