kirişsiz döşeme sistemi de bir mühendislik çözümüdür sonuçta. daha iyi/daha kötü gibi değerlendirmeler yapmak, hangi açıdan sorusu ile beraber düşünülmeli...mimari manada, tesisat vs. uygulaması manasında, büyük düz tavanlı alanlar elde etmek manasında iyi bir çözüm. kalıp işçiliği bakımından da kolay uygulanabilir sistem. bu döşeme tipine mesafeli duranların genel eleştirisi ise deprem açısından çerçeve davranışını tam yansıtmaması...ben her sistem ile çalışan projeler yaptım. fakat kirişsiz döşemede birkaç nokta iyi bilinmelidir...
1-en kritik nokta zımbalama dayanımı kontrolüdür. tasarım, her ne kadar donatı etkisi olsa bile salt beton dayanımına göre zımbalama dayanımı sağlayacak şekilde ele alınmalıdır.
2-deprem yüklerinin kolonlar arasında aktarılabildiği gösterilmelidir.
3-moment yönleri çok değişken olacağından alt-üst donatı birlikte kullanılmalıdır.
4-kolon diplerinde boşluk yapmaktan uzak durmalıdır...
5-20 cm den daha az kalınlıklı döşeme yönetmelik gereği yapılamıyor. ancak güvende kalmak adına çok büyük kalınlıklar seçmek de ağırlığı artırır ki hem deprem yükünü etkiler, hem kolon boyutlarını etkiler, hem temel boyutlarını etkiler, hem de döşeme donatısını artırır...
6-idecadde kirişsiz döşemelerin zımbalama kontrolü yapılıyor. ancak genelde, dış cephede ve merdiven/ asansör çevresi gibi yerlerde kiriş oluşturma mevburiyeti ortaya çıktığından programda zımbalama kontrolü(kiriş de içeren tasarımlarda) otomatik yapılmıyor. kolon başlığı oluşturmak sureti ile kontrol yapmak gerekir... ayrıca panel elemanlar üzerinde/altında temelde zımbalama kontrolü yapılmıyor. irdelemekte fayda var...