Salt paket program analiz çıktıları üzerinden kusur değerlendirmesi yapılamaz!

Ülkede ek kazanç sağlamak için yapılan bilir kişilik kurumu o kadar yetersiz ki ancak işiniz mahkemeye düştüğünde görebiliyorsunuz. Bir kaç yıldır mimari bir kusur olan usulsüz alan artışı olan bir davada statik müellif olarak ben de yargılanıyorum. O yüzden konuşsam bir de bilir kişiye hakaretten davalık olacağım. Allah'tan mahkeme başkanı olayın farkında da bilir kişi raporunu iki defa reddetti. Çünkü kendisi de ne kadar boş rapor hazırlandığını görüp sinirleniyor.

Ne yazık ki toplum baskısı nedeniyle cadı avına dönüşen yargılamalarda suçsuz olan insanlar yıllarca kendini aklamaya çalışacak. Gram mühendislik yargısı olmayan insanlar "abi ben modelledim bina kurtarmıyor" diyerek insanların canını yakacak. Halbuki bu işi ülkede üniversiteler ve üniversite veya İMO tarafından akredite olan özel firmalar yapmalı. Ama buna da hazırlıklı olmadığımızı için önüne gelen bilir kişi bu değerlendirmeleri yapıyor.

Depremden sonra bu meslekten öyle bir soğudum ki salak mıyız bu işi yapıyoruz diye kendi kendime kızıyorum.

Bir otomobili alırken size 5 yıl garanti veriyorlar ama bu garantinin geçerli olması için her yıl yetkili serviste bakımını yaptırman gerekiyor. Binalardaki asansörler de aynı şekilde... Bizde ise bina bir kez yapılıyor ve ondan sonra o binada her türlü değişikliğe açık ve hiç bir zaman denetlenmiyor. Halbuki misal 3 yılda bir denetlenip binada bir değişiklik yapılmış mı, bodrumu su alıp demirler çürümüş mü vs gibi kontroller yapılmalı. Ama yok biz ömür boyu ne yaparsan yap garantisi veriyoruz.

Aramızda genç arkadaşlar varsa bu işi bu ülkede yapmayın arkadaşlar. Çünkü sadece sizin kontrolünüzde olan bir iş değil. Ne kadar doğru yapıldığını bilmediğiniz bir zemin etüdü alacaksınız. Çoğu zaman ideallerinizden uzak mimar ve işvereni memnun edecek bir bina yapacaksınız. Tamam yönetmelik şartlarını sağlayacak ama daha iyisi olamayacak. Sonra, o iş yerinde kim bilir nasıl yapılacak. O bina ömrü boyunca hiç bir bakım ve koruma görmeden içten içe çürüyecek. Arada belki duvarları kaldırılacak, üzerine kat atılacak. Kullanım amacı değişecek. Günün birinde depremde yıkıldığında da kusurlu kim bulunması sırasında yıllarınız boşa gidecek.
 
Son düzenleme:
Elimden bir kaç tane bilirkişi raporu geçti. Tek kelime ile facia. Raporlar Copy/Paste hata bulmaya yönelik ve özensiz.

Ömrü hayatında tek katlı betonarme villa projesi hazırlamamış adam depremde bina nasıl yıkılmış diye bilirkişilik yapıyor. Binanın oturma hesabı yapılmamış diye eksik yazan, 1975 yönetmeliğine göre yapılmış binayı idecad V10'da modelleyip bir ton hata var yazan, duvar yükü döşeme üzerine çizgisel alınmamış yayılı alınmış yazan , %1'den az donatı farkı var diye ciddi hata var diye yazan bilirkişi raporları var.

Deprem bilirkişiliği binayı tekrar paket programda modelleyip düğmeye basmak ile yapılmaz. Proje genel hatları ile incelenir. Binanın depremde yıkılmasına neden olmuş olabilecek -yönetmeliğe aykırı yapılan- major hatalar var ise bunlar gerekçe olarak yazılır. Binanın oturma hesabı yapılmaması binanın depremde yıkılma sebebi olamaz. Ancak sen bunu teknik bilgisi olmayan hakime eksik diye yazarsan hakimde o müellife 10 yıl hapis cezası verir.

Depremden sonra devlet hızla enkazı kaldırıyor. Ancak sizin hazırladığınız statik proje kayıtlarda kalıyor. Acaba imalat doğru yapıldı mı? Kullanım süresince taşıyıcı sistemde ciddi revizyon yapıldı mı ? Binada çürüme vs oldu mu? Bunların yıkımdan sonra tespiti neredeyse imkansız. En kolay günah keçisi statik müellif.

Lafa gelince ide kafa, sta kaka inek-sucuk lafını ağzından düşürmeyen adamlar icraata gelince ide-sta ile bilirkişi raporu yazıyor. Madem bunlar inek-sucuk madem bunlar kaka hazırla raporunu ETABS'de. O kadar rapor gördüm daha bir tane paket program harici hazırlanmış rapor görmedim.

Bilirkişi raporunu geçtim yönetmelik çıkalı 5 sene oldu daha bir tane yönetmeliğe uygun 2 katlı villa projesini A'dan Z'ye ETABS yada benzeri bir genel amaçlı analiz programı ile hazırlayıp bak kardeşim bu iş böyle yapılır diyen bir akademisyen çıkmadı.

Madem akademisyensin madem bu işi iyi biliyorsun yap 2 tane örnek proje bizde faydalanalım.


Forumda genç arkadaşlara bilmediğiniz işi yapmayın diye yazınca bana kızıyorlar. Şu anda yüzlerce meslektaşımız bu tip saçma sapan sebepler yüzünden hapiste ve mal varlıkları dondurulmuş durumda.

Bu saatten sonra Türkiye'de statik proje yaparken değil 2, 22 kere düşünülmesi lazım...
 
Elimden bir kaç tane bilirkişi raporu geçti. Tek kelime ile facia. Raporlar Copy/Paste hata bulmaya yönelik ve özensiz.

Ömrü hayatında tek katlı betonarme villa projesi hazırlamamış adam depremde bina nasıl yıkılmış diye bilirkişilik yapıyor. Binanın oturma hesabı yapılmamış diye eksik yazan, 1975 yönetmeliğine göre yapılmış binayı idecad V10'da modelleyip bir ton hata var yazan, duvar yükü döşeme üzerine çizgisel alınmamış yayılı alınmış yazan , %1'den az donatı farkı var diye ciddi hata var diye yazan bilirkişi raporları var.

Deprem bilirkişiliği binayı tekrar paket programda modelleyip düğmeye basmak ile yapılmaz. Proje genel hatları ile incelenir. Binanın depremde yıkılmasına neden olmuş olabilecek -yönetmeliğe aykırı yapılan- major hatalar var ise bunlar gerekçe olarak yazılır. Binanın oturma hesabı yapılmaması binanın depremde yıkılma sebebi olamaz. Ancak sen bunu teknik bilgisi olmayan hakime eksik diye yazarsan hakimde o müellife 10 yıl hapis cezası verir.

Depremden sonra devlet hızla enkazı kaldırıyor. Ancak sizin hazırladığınız statik proje kayıtlarda kalıyor. Acaba imalat doğru yapıldı mı? Kullanım süresince taşıyıcı sistemde ciddi revizyon yapıldı mı ? Binada çürüme vs oldu mu? Bunların yıkımdan sonra tespiti neredeyse imkansız. En kolay günah keçisi statik müellif.

Lafa gelince ide kafa, sta kaka inek-sucuk lafını ağzından düşürmeyen adamlar icraata gelince ide-sta ile bilirkişi raporu yazıyor. Madem bunlar inek-sucuk madem bunlar kaka hazırla raporunu ETABS'de. O kadar rapor gördüm daha bir tane paket program harici hazırlanmış rapor görmedim.

Bilirkişi raporunu geçtim yönetmelik çıkalı 5 sene oldu daha bir tane yönetmeliğe uygun 2 katlı villa projesini A'dan Z'ye ETABS yada benzeri bir genel amaçlı analiz programı ile hazırlayıp bak kardeşim bu iş böyle yapılır diyen bir akademisyen çıkmadı.

Madem akademisyensin madem bu işi iyi biliyorsun yap 2 tane örnek proje bizde faydalanalım.


Forumda genç arkadaşlara bilmediğiniz işi yapmayın diye yazınca bana kızıyorlar. Şu anda yüzlerce meslektaşımız bu tip saçma sapan sebepler yüzünden hapiste ve mal varlıkları dondurulmuş durumda.

Bu saatten sonra Türkiye'de statik proje yaparken değil 2, 22 kere düşünülmesi lazım...
Bence sorun paket programlar yada genel analiz programları değil fakat benimde değinmek istediğim dolaylı bir husus var. Paket programları güncel statikerlerden elinden alsak birçok kişi proje yapamayacak hale gelecektir. Aslında şöyle bir durum var, ETABS'de paket program kapsamında düşünülebilir, sonuçta birçok algoritmayı bilmiyoruz arkada yatan, ki biraz nonlinear analizlerle uğraşan her kimsenin de bu husus dikkatini çekmiştir. Bende benzer süreçlerden geçtiğim için sürecin farkındayım. Ben önemli bir akademisyenden ETABS'de paket program olarak düşünülebilir yorumunu duydum, tamamen kodlamalarla yada el hesaplarıyla bir inşaat mühendisi gayet bir proje çözülebilir. Şuna bağlamak istiyorum esasında; akademisyenler, yada kendini yetkin mühendis olarak adlandıran kişiler paket program kullanıcılarının genel kitlesini eleştirdiği için -ki bence haklılar- diğer genel analiz programlarını kullanmaktalar birazda. Bende eskiden ETABS'de yapılmış, Perform 3D'de analiz edilmiş duyunca harika proje olduğunu düşünürdüm fakat durum öyle değil. Çok az bir bilgiyle bu kadar güçlü bir silah verilince (paket programlar) insanlarda eleştirel bakıp diğer programlarının çok üstün ve doğru olduğunu savunuyor. Belkide birçoğu paket programları kullanmamıştırlar ama bu haklı önyargı malesef suçu nereye atacağını bilmeyen bir kitleye dönüştü.
Kendi yaşadığım bir örneği anlatmak isterim bu hususta; eskiden SAP2000, ETABS gibi programlarda analiz yapıp el ve exceller yardımıyla yaptığımız hesapları muhteşem ve çok ayrıntılı bir iş olduğunu düşünürdüm. Sonrasında matris yöntemlerle yükler nasıl aktarılır, sonlu elemanlar nedir, düğüm noktaları, serbestlik dereceleri, rijitlik matrislerini öğrenince, ETABS gibi programlarında aslında birçok kabul, yönetmelik. makalelerle hazırlandığını farkettim. Eskiden mucizevi gibi gelen şeyler normal ve basit gelmeye başladı. Özetle, hiçbir program tam olarak %100 statiker insitayifiyle çalışmıyor, etabs'le modellenen bir yapıyı da yüklerin doğru dağıtılıp dağıtılmadığı, rijitlik matrislerinin doğru olup olmadığını kontrol edebiliriz. Dolasıyla mühendisliği program bazlı görmek çok büyük bir yanılgı, piyasada bu genel analiz programlarının da ezbercisi çok çünkü. Konudan biraz saptıysam kusura bakmayın, analiz programlarıyla ilgili farklı bir bakış açısı anlatmak istedim, herkese iyi çalışmalar.
 
Geri
Üst