Re: Projecilik ve Sıkıntılar

piyasada çokkkkkk.... 250 tl verip okuma yazma bilmeyen adamı ticaret odasına parmaz izi ili üye yapıp müteahhitlik firması kurduran zihniyet oldukça mühendidin yaptığı çızık tan öteye gitmez.....
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

- Kayıt 569: Geçen gün 3500 m^2 proje alanına sahip B+Z+3 katlı bir konut için projesini çizdiğimiz binanın müteahhiti çalıştığım büroya geldi, başladı isteklerini sıralamaya; dükkanlar ve daireler havuz gibi olsun (aslında havız dedi !), balkonlar büyük olsun, ... , birde direk istemiyorum dedi. Bende proje mühendisiyim ya daldım araya; tabii efendim çatıyı çelik konstrüksiyon yapmamıza gerek yok, zaten ahşap çatı ya da teras çatı yaparsak daha az maliyetli olur hem çelik profiller ve çelik işçiliği bugünlerde biraz pahalı gibi açıklamalar yaptım. Adam suratıma boş boş bakmaya başladı. Meğerse direk diye kolonları kastediyormuş...
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

Bu tartışmalar yıllarca yapıldı ve yapılmaya devam edecek. Mesela ben diyeceğim ki burada "müteahhidin hiç suçu yok, mühendisler bir noktada dursa ve kontrol mekanizması iyi işlese sorun kalmaz". Sonra birisi diyecek ki; mühendisler, özellikle yeni mühendisler sömürülüyor, kontrol sistemi "kontrolsüz". vs. vs. Bir başkası başka bir şey diyecek. Sonra birileri odaları katacak işin içine. Sonra birileri onların işlevsizliğinden ve siyasi yapısından söz edecek. Sonra ustaya, kalfaya sıra gelecek. 24 saat işin başında duramamaya, para kazanamamaya, tecrübe vs. vs. vs. Bu film çok tuttuğundan ara sıra Kemal Sunal filmleri gibi vizyona girer. Bir süre de vizyonda kalır. Bu bir kısır döngü.

Ama ben yine kıvılcımı çakayım isterseniz. :lol: Bence mühendis kararlı net ve her şeye rağmen hep aynı noktada durmalı. Bildiğini her şartta savunmalı. :) hadi bakalım....
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

nedim abi en azından odalarımızın böyle bir derdi yok. sim ve itb ücretlerini yeniden gözden geçirmek tüm mühendislik sorunlarımızı çözer. çok şey diyeceğim de bunun muhatabı kim bilemiyorum. kafamda kuruyorum kuruyorum sonra atıyorum çöpe...kendime bile sözüm geçmiyor...
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

:) sevgili Hanifi Kardeşim,
Benimde söylenecek çok sözüm var da o yüzden böyle hepsini içiçe geçirip bıraktım. Mesleğimizin itibarı ile ilgili bu yolda çok mücadeleler verdim. Ama Soyadım "Yılmaz" olmasına rağmen sanki biraz yıldım galiba :) Şimdilerde bireysel duyarlılığımı kaybetmemeye özen gösteriyorum hepsi bu. Sevgilerimle...
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

- Kayıt 570: Yaklaşık 5-6 aydır mimari etütleriyle uğraştığımız (mal sahibi daire yerleşimlerine bir türlü karar veremedi) ve en sonunda kesin projelerini çizdiğimiz binanın müteahhiti dün ilk defa büroya geldi. Adam kendini bile tanıtmadan "Ben çalıştığım kişilerden %50 kırım beklerim..." diye odaya daldı, sonra ismini söyledi. Gerisi vır, vır, vır... Kaç aydır ortada yoksun, ne istediğini bilmeyen mal sahipleriyle uğraşan sen değilsin, birde kalkmış karşımıza size proje ederinin %50'sini vereceğim diyorsun. (Biraz söylenme gibi oldu ama adamın bu hareketine çok sinir oldum, onun için buraya rapor etmem gerekti !). Eskiden hiç olmazsa mimari ve statik projeler için %60 - %65'lere anlaşıyorduk, ederinin yakınından bile geçmediği halde. Şimdi görüyorum ki proje bedelleri iyice aşağı düşmüş. (Not: Çalıştığım büro İzmir'dedir). Sadece küçük müteahhitler bunu yapsa iyi. Geçen yaz yaklaşık 20.000 m^2 site projesi için teklif verdik. Teklif kabul edildi, şampanyalar açıldı, ışıltılı bir gece, güzel, fakat siteyi yapacak olan müteaahhit ben ölü soyucu değilim dedi sonrada....
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

Kayıtlarınızı ilgi ile izliyorum. Ama 570 e kadar arada eksik olan kayıtları merak ediyorum.
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

- Kayıt 573: Bu sabah, mimari ve betonarme projesini çizdiğimiz binanın müteahhitini, projelerin tamamlandığını yapı denetime ve belediyeye vermeden incelemek isteyip istemediğini öğrenmek için aradık (düzgün iş yapacağız ya !). Neyse müteahhit, patrona (aynı zamanda mimardır kendileri) "mühendisi gönder bana projeleri göstersin" demiş. Tamam, burada bir terslik yok. Neyse gittim bürosuna, merhabalaştık, projeleri serdim masaya, anlatmaya başladım. Sonra kapı çaldı, adamın masasına kebap geldi, başladı yemeye (Adam biberi havaya kaldırıp eliyle yedi gözümün önünde, domatesi ısırdı, hatta suyu üstüme sıçramasın diye sandalyeyi bir adım geri çekmek zorunda kaldım). Bana da sen devam et dedi. Anlatırken ara arada telefonunu kurcaladı. 5-10 dk anlattım. Yok mimari tasarımdan dolayı asmolen sistemde karar kıldım, kolonları aynı boyutlarda seçtim, sistematik yerleştirdim. Otopark için maksimum manevra alanı sağladı ve dükkanda kolonlar hizalı olduğu için görüş alanını maksimuma çıkardı, falan filan... Adam anlatırken aniden sözümü kesti, alakasız birilerini aradı, konuştu, sonra bana döndü "ne diyordun ?" dedi. Neyse ters bir şey yapmamak için projeleri bırakıp, bir bahane bulup çıktım oradan. Sonra yaklaşık 1 saat sonra müteahhitin ustası aradı, nezaketen yapı denetime ve belediyeye vermeden incelesinler diye gösterdiğimiz projeyi onaylamamış ! Bana telefonda temel kirişleri 50x50 ampatmansız olsun, kolonlar 25x50 olsun, içine de hesaplamış 10 fi 14 donatı konacakmış, gibi saçmaladı, vır, vır, vır... Adam pizza siparişi verir gibi boyut siparişi verdi, telefonu kapadı.
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

gereken cvp ı vermezsen bu sözleri hayatın boyunca çekersin.. vereceğin tek cvp.. al kalemi çiz imzala yap o zaman... tepki koymazsan daha çok üzerine çıkarlar. piyasada mütehitlerin ustaların genel taktiğidir nabız ölçmek ... eğer baktıki yiyor üzerine gelir.. yok demesini bileceksin gerekirse iş kaçsa bile...
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

Söylediklerin doğrudur Ozan bey, lakin çalıştığım büroda benim dışımda 2 mimar 2 mühendis daha var. Diğer bir değişle söyleyeceklerim ve yapacaklarım sadece beni etkilemiyor. Ne zaman çıkışmaya kalkacak olsam diğer çalışanlar beni gözleriyle durduruyorlar. Yani çalıştığınız şirket kendinizin olmayınca aklınızdan geçenleri söyleme lüksüne sahip olamıyorsunuz.

Geçenlerde iş yaptığımız müteahhitlerden biri başka bir müteahhit arkadaşıyla çizdiğimiz projelere bakmak için çalıştığım büroya geldi. Adamlara biraz uygulayacakları mimari ve betonarme projeyi, maliyet analizini, yerin altına otopark için inilecek 2. borum katı için alternatif kazı seçeneklerini falan anlattım. Adamların hoşuna gitmişim herhalde, çıkarken müteahhit yanındaki arkadaşına beni kastedip "şundan bir iki tane alalım hesap yaptırıp şantiyelere falan yollarız" dedi. Adam sanki kavun karpuz alıyor. Normalde böyle adamcıklar canımı sıkamaz ama karşılık veremeyince insanın siniri bozuluyor.
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

Godfrey":3uorqoiw' Alıntı:
- Kayıt 573: Bana telefonda temel kirişleri 50x50 ampatmansız olsun, kolonlar 25x50 olsun, içine de hesaplamış 10 fi 14 donatı konacakmış, gibi saçmaladı, vır, vır, vır... Adam pizza siparişi verir gibi boyut siparişi verdi, telefonu kapadı.

ne güldüm yaa. :)

siparişin süresi 30 dakika mı ?
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

- Kayıt 575: Yaptığım son üç projedir zemin etüt raporunu hazırlattığımız firmanın raporları belediyeden düzelt diyerek geri dönüyor.

Birincisinde etüdü hazırlayan firma bir kaç parametreyi hesaplarken hata yapmış, neyse ki betonarme projeyi doğrudan etkilemedi.

Bir önceki projede firma zemin grubunu C olarak vermişti, ve bildiğiniz üzere temellerde deprem yüklemesi kullanıldığında zemin emniyet gerilmesini %50 arttırabiliyoruz. Sonra belediyenin zemin etüt raporunu kontrol eden masası yeraltı zemin su seviyesi yüksek nereye C grubu oluyor, D alacaksın dedi. Dolayısıyla zemin emniyet gerilmesini %50 arttıramadığım için benim temel boyutları açığa çıktı ve ayrıca üst yapı etkileşimli analiz yapmam gerektiği için bazı kolonlarda ve kirişlerde de donatılar değişti. O kadar işin arasında bitti diye rafa kaldırdığım projenin çizimlerini yeniden düzenlemek ve gözden geçirmek zorunda kaldım. What the f... ?

Şimdikinde de firma qem değerini (zemin emniyetli taşıma gücü) temel kotu seviyesindeki (-3.00 m) SPT değerlerini kullanarak hesaplamış. O seviyede SPT-N değerleri 10-8-15 ve bu değerlerden hesapladıkları qem = 1.60 kg/cm^2 idi. Belediye ise git -4.50 m'deki SPT değerlerinden qem hesapla dedi (Shittttt....). O seviyedeki SPT-N değerleri ise 6-6-10. Bu değerlerle de qem ancak 1.10 kg/cm^2 çıkar. Hadi bakalım sürekli temeller yine çöpe gitti, bu qem'le ancak radye temel kurtarır. Artık sürekli temel yapmaya korkar oldum. Bir taraftan da müteahhit sıkıştırıp duruyor, neden çıkmadı ruhsat diye, bir de ona hesap ver. Ayrıca adama radye temel için beton ve demir miktarlarının hatırı sayılır biçimde artacağını söylemem gerekecek ki adamcığın ! hiç hoş karşılayacağını sanmıyorum. O zemin etüt firması bizden iş beklesin artık...

Sonuç olarak belediye zemin etüt raporlarını kontrol etmeye başladığından beri yeni bir sorunum oldu. Ne kadar sinirli olduğumu anlatamam. Aslında işlem sırası olarak önce belediye zemin etüt raporunu kontrol etmeli, oradan onay aldıktan sonra zemin etüt raporu betonarme projeyi yapacak olan mühendise verilmeli. Böyle tüm projeler aynı anda belediyeye verildiğinde zemin etüt raporu değişince betonarme proje çöpe, mimari proje değişince betonarme proje çöpe, mal sahibi tadilat istedi (gerçi bu başka bir olay) betonarme proje çöpe, ...
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

izmirlimuhendis":x4doje6g' Alıntı:
ne güldüm yaa. :)

siparişin süresi 30 dakika mı ?

Sayın Godfrey'nin yazdıklarını çok beğeniyorum. Sonuçta hepsi, her birimizin başına gelen şeyler. Fakat bunu forumda farklı bir üslupla anlatıyor olması foruma bir renk katıyor. Bence bu yazıların sayısı artmalı ve arttırılmalı. Hatta karikatürler, fotoğraflar, fıkralar, ilginç yazılar paylaşılabilir.

Ama izmirlimuhendis'in güldüğü konuya ilave olacak nitelikte bir paylaşım da ben bulunmak istiyorum.

Geçenlerde kirişsiz döşemeden oluşan bir proje yaptım. Projenin kaba inşaat taşeronluğunu üstlenen aynı zamanda yap-satcılık yapan arkadaş telefonla aradı. Bu arkadaş kalfalıktan yetişme. (küçümsemek için değil konu daha iyi anlaşılsın diye yazdım)

"Benim de bir projem var, aynısından istiyorum" dedi. :)
Kendisine:
"Hayır bu işler senin istediğin gibi olmuyor" dediysem de, yok anlatamadım. Adam telefonda aynısını istiyorum diye tutturdu. "ya arkadaş mimari projene bakarız, projeye en uygun taşıyıcı sistem seçeneklerini biz öneririz, siz ancak bunlardan birini tercih edersiniz" dememe rağmen, yok adam takmış, anlamıyor "ben bunu beğendim" diyor başka bir şey demiyor. En sonunda bana (iyi sıhhatte olsunlar) geldiler. ;) siparişle iş yapmıyorum kardeşim dedim telefonu kapattım. :oops:
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

Hakikaten, Godfrey mesleğimizin trajikomik mevzularına değinmişsin. Ne yazık ki bu davranışlar işimizin bir parçası haline geldi.
Ama yine de başlığını ilgiyle takip ediyorum. :lol:
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

bi anımıda ben paylaşayım . gelen mimari proje üzerinde kolonlar genelde aynı boyutta olmakla birlikte sisteme yanlış hatırlamıyorsam 4-5 tane 175725 perde ekledim sistemi çözdüm projeyi bitirdim ve yolladım. aradan 3-4 gün geçti bana müteahhitten bir telefon geldi ..diyaloğu aynen aktarıyorum..

- merhaba ben müteahhit bilmem kim..
-evet buyrun..
-ya şimdi bu sizin yaptığınız proje var ya..
-evet..
- şimdi o proje olmamış..
-neden olmamış beyefendi..
-şimdi bi kalıpçı arkadaşla biz mimari proje üzerinden kalıbı anlaştık.
-eeeee
-ama sen projeye 4-5 tane perde eklemişsin.
-hala "eeeeee"
-kalıpçı, kolonlar 1 metreyi geçince ilave para istiyor.
-ısrarla ve inatla biraz da ilave yaparak "eeeeeeeeeeeeee"
- 1.500 lira fazla para istiyor kalıpçı..sen perde yapınca bizim hesaplar değişiyor.
-peki ya benim değişen hesaplarım ne olacak. diyemeyerekten projede değişiklik yapamayacağımı söyledim eğer ille de isterse başka bir mühendis arkadaşa gitmesini söyledim.
O müteahhitten de bir daha iş gelmedi zaten .
Muhtemelen birileri "müteahhitimizin istediği kalıp planını " kendisine sundu.
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

hadi bir tane daha paylaşayım madem ki (tabi bu yazıları Godfrey arkadaşımızı yazı yazmaya heveslendirmek için yazıyorum) : Geçen yine bir projemizde nervür döşeme çalışması yapmaya karar verdik.

Müteahhit telefon etti:
- müendis bey, abi hele bi dakka bekle
- ne oldu
- bizim depoda biraz kopik var.
-(izmirlimuhendis'in dediği gibi) eeeee
- bakalım hele o kopikler gaçlık kopikmiş
- sen bak bakalım işine yarayabilecek mi? .....
....

biraz sonra telefon çaldı. Malum zat:
- he abi 20'lık miş. ona göre he.
- yani 20 lik stroporları mı kullanalım.
- he gardaş ne olur. zaten zarar etmişem. onlar bana başkasından geçmişti. he gözünü sevem.
- olur. sorun yok benim için. Kullanabiliriz.
- vallah çok iyi olur.
- yalnız döşeme kalınlığını 15 cm yaparım. sorun kalmaz :)
- neey, abi sen beni batıracaksın?
- yooo. senin storporları değerlendirdim :)
.......
...
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

Evet piyasa gerçekten işinin ehli olmayan müteahhitlerle dolu. Ancak inşaat mühendisi olarak bizlerde suçluyuz. Kaçımız "fason proje" yapmıyor ? Yada kaçımız hiç gitmediği inşaatta şantiye şefi ?
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

Anlıyorum ama bir mühendis, sırf projeyi sıfırdan yapmamak için önerdiği çözümü diretmemeli diye de düşünüyorum. Bir iş bitecekse veya daha uygun maliyetli bir alternatif varsa, bunun gözler önünde yükselmesi mühendisin sayesinde oluyor.
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

- Kayıt 580: Son yaptığım proje 4150 m2 inşaat alanına sahip orta-büyük ölçekli sayılabilecek güzel bir proje idi. Projenin mimarıyla uzun süre (etütleriyle beraber yaklaşık olarak 5 ay) birlikte çalışıp hem mimari açıdan hem de statik açısından ortaya güzel bir yapı çıkardık. Yalnız binanın yapılacağı zemin sınıfı Z3-C, emniyetli taşıma gücü değeri 1.06 kg/cm2 ve birde sistemin asmolen olması sebebiyle temeli sadece kirişli radye temel kurtardı. Betonarme projenin tüm hesapları ve çizimleri kusursuz olsun diyerek gereğinden fazla uğraştım. Neyse projeleri yapı denetime verdik, incelediler, onayladılar ve hatta beğendiler. Daha sonra yapı denetim tüm projeleri ofisimize bıraktı, bizde belediyeye vermek üzere ayaklanmıştık. Ama tam o sırada projenin müteahhiti ve mal sahibi büroya geldi. Müteahhit benden daha önce maliyet analizini istediği için bende ayak üstü saymaya başladım, şu kadar beton, şu kadar demir vb. Sonra müteahhit öylesine kirişli radyenin gözlerine ne kadar dolgu yapılacak diye sordu. Bende geometriden hesaplayıp söyledim. Buraya kadar her şey güzel. Bir anda mal sahibi araya girdi. Şimdi sen temele toprak mı koyacaksın, bana beton demişlerdi, ben toprak temel falan istemem, başka büroya gideceğim diyerek bürodan çıkıp gitti ve aylarca uğraşıp sonuna getirdiğimiz tüm işin içine s.... cahil herif. Ne dediysek de ikna edemedik, iş bozuldu...
 
Re: Projecilik ve Sıkıntılar

- Kayıt 581: 02.05.2014-İZMİR; yaklaşık olarak 60 gün önce betonarme projesini çizdiğim şantiyeden büroyu aradılar, mühendis hesaplarda saçmalamış diyerek. Proje, h =300 cm otopark ve sığınak amaçlı rijit bodrum kat + h=400 cm dükkan amaçlı zemin kat + 3 adet h=300 cm normal kat / asmolen sistem. Kendime çok güvenirim, ama aklımdan ne oldu acaba diye birkaç soru geçti. Neyse şirket sahibi de merak ettiği için benimle şantiyeye geldi. Şantiyeye gidince ustaya ne var diye sorum ?. Usta, bak bakalım bodrum kattaki kolonlara 16-fi-16, zemin kattaki bazı kolonlara 18-fi-22 (aslında 34 fi-16 idi, donatı yığılması olmasın diye çapı yükseltmek zorunda kalmıştım), üst katlardaki kolonlara 16-fi-16 koymuşsun böyle saçmalık olur mu la diyerek konuya daldı. Adamlara bir türlü rijit bodrum kat, rölatif kat ötelemesi, donatı optimizasyonu gibi kavramları anlatamadım. Ayrıca çizimlerde, kolon boyuna donatı açılımlarında ve aplikasyon planlarında bodrum kattan zemin kat kolonlarına geçişte çift taraflı ek filizleri açıkça çizip göstermeme rağmen saçma bulup yapmamışlar. Sanki projeyi sorgulayın diyen oldu. Bodrum kat betonu dökülmüş bile, al sana geri dönülmesi zor bir hata! Daha sonra müteahhitcik ve ustacıklar kendilerince proje ile dalga geçmeye başlayınca kendimi tutamayıp ağır birkaç şey söyledim. Daha sonra büroya dönerken şirket sahibi keşke çıkışmasaydın deyince daha da uyuz oldum. Bende şantiyeyi kontrol eden yapı denetimi arayarak, kolon filizlerini bile denetleyemiyorsanız gidip ayakkabı, karpuz falan satın diyerek saydırdım. Sonra kendime kızdım ama bu tür saçmalıklar sıklaşmaya başladı...
 
Geri
Üst