erhanbaytak:3lr8c1fu' Alıntı:
hangi şehir orası?
ben de belediyede çalışıyorum ama kesinlikle buna izin vermiyorum... Oda içinde kiriş kalsa bile o kirişi seve seve bağlattırıyorum..
hatta ve hatta bu konuyu direten bir kaç angus müellif vardı onların sesini kesmek için bakanlıktan dahi görüş yazısı aldım. kesinlikle yapılmaması gereken bir uygulama.
A, D aksındaki kiriş sürekliliğini sağlamanız şart. Yarın öbür gün Allah göstermesin o binaya birşey olduğunda imzayı atan sizsizin ve sorumlu sizsiniz o yüzden mimarın ne dediğine bakmayın..
İlaveten size naçizane bir öğüt;
eğer o mimarın bu tür durumlarda dediğini yaparak eline koz verirseniz bunu sürekli yapar. Sürekli olmayacak şeyleri yapılmayacak şeyleri ister...
İlaveten Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü' nün yayınladığı kaynağı ekte veriyorum altını çizdim 2. sayfada
Gerekirse Bakanlıktan aldığım yazıyıda atarım..
Sayın erhanbaytak,
Yukarıda yazdıklarınızı ve gönderdiğiniz dokümanı okudum. Genel olarak söylediklerinize katılmamak elde değil. Elbette insan masanın diğer tarafında olunca ve o masayı aşmadan işlerin devam etmesi mümkün olmayınca, masanın verdiği güçle bir takım şeyler istenebilir, yaptırılabilir. Ama hiç bir yere dayanmadan sadece "mühendislik bilimi" ve diğer çalışma şartlarının hamur olduğu ortamda bazı şeyler o kadar kolay olmuyor. Hemen işi para boyutuna getirip "her şey para değil" filan gibi hamasi sözlere girmeyelim. Bu forumda mühendislik etiği, kaliteli yapılaşma vs gibi özlü sözlerin söylendiği bir çok yazılar yazdım. Hatta benim yazdıklarımın da hamaset sayılacak şeylerden oluştuğunu söyleyecek çok insan çıkar. Ama bazı cümlelerin, sizin burada sarf ettiğiniz kadar kolay kullanılmaması gerekir. Çünkü reailte o kadar basit değil. Lütfen "insan hayatı da basit değil" filan cümleleriyle karşılık vermeyelim. Diyorum ya; burada bu tür şeyleri en başta savunan ve bundan sonrada savunacak olanlardan biri benim.
Gönderdiğiniz dokümanı okuduğunuzda hepimizin bildiği şeyler sıralanmış, ama sonuçta hep temenni cümleleri ile bitirilmiş. Bir kaç örnek:
sizin valiliğin söyledikleri:3lr8c1fu' Alıntı:
"...alışkanlığının terk edilmesinin sağlanması, binalarda yaşayan insanların can ve mal güvenliğinin temini açısından faydalı ve isabetli bir adım olacaktır." dilek ve temenni..
"...plan notu olarak düzenlenmiş uygulamaların ivedilikle kaldırılması, İlimizde daha sağlıklı yapılaşmanın sağlanması adına önemli bir adım olacaktır." dilek ve temenni...
"...uygulamasının İlimiz genelinde yapılan inşaatlarda yerleştirilmesi gerekmektedir." tespit
"...yerleşiminin daha iyi olması açısından faydalı olacağı düşünülmektedir." niyet
görüldüğü gibi. tespit, niyet, dilek temenni, öneri içeren bir dille yazılmış. Şimdi sorarım size, belediyecisiniz; sözü edilen iman planını pat diye nasıl değiştireceksiniz. Çekme mesafelerini 5 m den 3 m ye mi düşüreceksiniz. Yada 5m çekme mesafeli yere konsol hakkı tanımayacaksınız? (sayın valim öyle yazmış ya). Peki şimdi valiliğin yazısı "Planlı Yapılar Yönetmeliği"nin neresinde duruyor.
Ayrıca deprem yönetmeliği bir sürü düzensizliklerden bahsediyor. Bunlarla ilgili, bir kısmına; kesinlikle yapılmayacaktır (yapılmamalıdır değil) diyor, bir kısmına ise yapıldığı takdirde şu, şu, şu şekilde bina ve hesaplar "cezalandırılacaktır" diyor. (bkz: DBYYHY 2.3.2 içerisinde 2.3.2.2 2.3.2.3 2.3.2.4 maddeleri)
Şimdi siz bana valiliğin, çevre şehircilik bakanlığının görüş yazısından bahsediyorsunuz. O zaman neden sayın bakanlık "ilgili yönetmeliğin filan maddesi kaldırılmış yada değiştirilmiştir" demiyor. Çünkü sizi bahsettiğin gibi o kadar kolay değil. Bir tarafta bilimsel başka veriler ve yönetmelikler var.
proisa arkadaşın yazdığı sözü de hatırlamak lazım.
proisa:3lr8c1fu' Alıntı:
Yapı Mühendisliği, kesin olarak belirlenemeyen yükler etkisinde, özellikleri ancak tahmin edilebilen malzemeler kullanılarak, sadece yaklaşık olarak analiz edilebilen gerçek yapılar yapma sanatıdır.
Ez cümle bu kadar sözü niye söyledim?
Aslında genel olarak söyleminizde haklı yönler bulunmakla birlikte, bu sürecin çok kolay olmadığını, bu işin tek bir ayağı olmadığını hatırlatmak istedim.
Kazın ayağının perdeli olduğunu da hiç bir zaman unutmamak gerektiğini hatırlatmak istedim.
Hepsinden önemlisi; yönetmelikte net bir şey olmadığı için, kendimde sıklıkla eleştirip ikaz etmeme rağmen, iyi tasarlanmış bir taşıyıcı sistemlerde BAZI kolonlarda kısmen de olsa çerçevenin tümden tamamlanması gibi bir zorunluluğun olmadığını savunan ANGUSlardan biriyim.
Size göre 50/30 yatık kirişle çerçeve tamamlanınca her şey kağıt üzerinde tamam oluyor. 7-8 katlı asmolen yapılınca sorun çözülmüş oluyor.
"Angus, seve seve bağlattırıyorum." şeklinde ifadeler bulunan tarzınızı ve tavrınızı hiç hoş bulmadım. Kimse cevap yazmazsa ben yazarım... Sizi herkesten özür dilemeye davet ediyorum.
Bu konudaki hassasiyetlerimi içeren bazı yazıların linkini ekleyeyim de yanlış anlaşılma olmasın.