Modal analiz içerisinde bulunan analiz dinamik serbestlik derecelerinden RX,RY,UZ şeklinde default olarak seçili gelmeyen dinamik serbestlik derecelerini ne tür yapılarda veya hangi durumlarda seçmek gerekli ve faydalıdır ? Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
 
Dinamik serbestlik dereceleri, dinamik analizde kütlelerin hareket parametrelerini ifade eder. Standart yapılarda rx,ry,uz serbestlikleri modal analizlerde ciddi katkılar vermez. Örneğin uz serbestliği bir kütlenin düşey yönde yapacağı titreşimin bir parametresidir. Bu sebeple Uz parametresi büyük açıklıklardaki döşemelerde seçmek faydalı olacaktır. bu döşemenin de yarı rijit diyafram modeli ile çözülmesi gerekmektedir.

1656314921468.png


Başka bir örnek vermem gerekirse rijit diyafram ve standart bir yapıda merkezde toplanan kütle Rx,Ry veya uz yönünde titreşim yapmaz. Bu sebeple bu serbestlik dereceleri açılsa bile bu yönlerden gelen katkılar sıfır veya sıfıra çok yakın olacaktır. Aşağıdaki resimde bunu göstermeye çalıştım.

1656315887642.png

bir konuya daha dikkat çekmek isterim. Burada bu serbestlik derecelerini düğüm noktalarının hareketi gibi düşünmemek gerekiyor. Örneğin uz dinamik serbestlik derecelerinin kapatılması yapıdaki düğüm noktalarının uz yönünde hareket etmeyeceği anlamına gelmez. Dinamik analiz yapılırken kütlenin uz yönündeki katılımı olmadığı anlamına gelir.

saygılarımla...
 
mod birleştirme.png

Merhabalar ,İyi çalışmalar;Bu rapor 5 katlı bir binanın analiz sonuçları.

1)1.Modda yapı periyodunun 1.42 s çıkmasına bu yapının çok fazla deplasman yapacağı yorumunu yapabilir miyiz ?

2)1.modda x yönünde %12.81 ,y yönünde %20.34 toplam modal etkin kütle oranı olması, taşıyıcı sistemin düzensiz olduğunu gösterir mi ?
 
2 sorunuzun da cevabını daha sağlıklı vermek için analiz sonucu deplasmanları (Ex ve Ey) incelemek daha doğru olur. Öncelikle taşıyıcı sistemi ve hem deprem hem düşey yükler altındaki davranışını bir incelemek gerekir.
Sadece bu raporda yazılan birkaç rakamdan yola çıkarak bir yargıya varmak pek doğru olmaz.
 
Bir diğer sorum da Ampirik hakim doğal titreşim periyodu hesabında farklılık olmasının sebebi nedir ?ampirik hesap.png
 
Asansör katının yüksekliği de ampirik periyot hesabına dahil edildiği için TPA = 0.66 çıkmıştır.
Asansör/makine dairesi seçimi yapılan katlar sadece bys hesabında dikkate alınmaz. diğer tüm kontroller normal katlar gibi yapılırlar. dinamik analize dahil olur ve düzensizlik kontrolleri de yapılır.

1688647663848.png

Saygılarımla...
 
Ekli dosyayı görüntüle 35808

Merhabalar ,İyi çalışmalar;Bu rapor 5 katlı bir binanın analiz sonuçları.

1)1.Modda yapı periyodunun 1.42 s çıkmasına bu yapının çok fazla deplasman yapacağı yorumunu yapabilir miyiz ?

2)1.modda x yönünde %12.81 ,y yönünde %20.34 toplam modal etkin kütle oranı olması, taşıyıcı sistemin düzensiz olduğunu gösterir mi ?

Teşekkür ederim Oğuzcan bey yukarıdaki sorulara da cevap verebilir misiniz mümkünse ?
 
1)1.Modda yapı periyodunun 1.42 s çıkmasına bu yapının çok fazla deplasman yapacağı yorumunu yapabilir miyiz ?

Yapı periyodunun yüksek çıkması yapının daha esnek dolayısıyla daha çok deplasman yapan bir taşıyıcı sisteme sahip olduğunu gösterir. Sistem rijitliği azaldıkça periyot yükselir. Bu da daha çok deplasman yapacağı yorumunu yapmamıza neden olabilir. Ancak şöyle bir durum da var. Yapı periyodunun yükselmesi deprem etkisinin azalmasına neden olur. Aşağıda gösterdiğim spektrum eğrisinde de bu durum görülmektedir. Yapının taşıyıcı sistemi değiştiğinde periyot ve rijitlik ile beraber deprem etkisi de değişeceğinden yapıda analiz yapılarak bu değerlendirmelerin yapılmasının daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.

1707812535579.png

2)1.modda x yönünde %12.81 ,y yönünde %20.34 toplam modal etkin kütle oranı olması, taşıyıcı sistemin düzensiz olduğunu gösterir mi ?

Burada düzensiz taşıyıcı sistemin ne olduğunu açmak gerekiyor. Ayrıca bu noktada taşıyıcı sistemi ve analiz sonuçlarını da incelemek faydalı olacaktır. Kütle katılım oranlarının X ve Y yönünde düşük ve nispeten birbirine yakın olması yapının ilk modunun burulmaya yakın bir davranış sergilediği yorumunu yapmamızı sağlayabilir. TDBY 'de bu konu ile alakalı bir yasak bulunmuyor. Ancak modal hesap yöntemleri ile yani mod birleştirme yöntemi ile analiz yapılma şartı getiriyor. detaylı açıklamayı aşağıda yapmaya çalıştım.

Sorunuza TBDY 'de tanımlanan düzensizlik tanımları ile cevap vermek isterim. Plan görünüşüne rijitlik merkezi ve kütle merkezinin oldukça ayrık olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi plan görünüşüne göre taşıyıcı sistem elemanlarının üst ve sol tarafta daha rijit bir sistem oluşturacak şekilde yerleştirilmesidir. Bu sebeple rijitlik merkezi üst sol kısma kaymıştır. Alt kısımlarda hem kiriş açıklıklarının fazla olması hem de kolonların kuvvetli eksenleri ile çerçeve oluşturmaması sebebiyle daha esnek bir taşıyıcı sistem oluşmuştur. Bu açıdan bakıldığında yapıda burulma düzensizliği olması beklenir ki zaten programda burulma düzensizliği hesaplanmış durumda.


1707813485389.png

1707813554957.png

Bu noktada TBDY, A1 yani burulma düzensizliklerinde modal hesap yöntemlerinin seçilmesi gerektiğini belirtmiştir. Yani burulma düzensizliği olsa bile eğer mod birleştirme ile deprem analizi uygulanırsa TBDY bu düzensizliğe izin vermektedir. bu açıdan bakıldığında binanın A1 düzensizliği olduğu görülebilir.

1707814015206.png

Saygılarımla...
 
Yapı periyodunun yüksek çıkması yapının daha esnek dolayısıyla daha çok deplasman yapan bir taşıyıcı sisteme sahip olduğunu gösterir. Sistem rijitliği azaldıkça periyot yükselir. Bu da daha çok deplasman yapacağı yorumunu yapmamıza neden olabilir. Ancak şöyle bir durum da var. Yapı periyodunun yükselmesi deprem etkisinin azalmasına neden olur. Aşağıda gösterdiğim spektrum eğrisinde de bu durum görülmektedir. Yapının taşıyıcı sistemi değiştiğinde periyot ve rijitlik ile beraber deprem etkisi de değişeceğinden yapıda analiz yapılarak bu değerlendirmelerin yapılmasının daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.

Ekli dosyayı görüntüle 41077



Burada düzensiz taşıyıcı sistemin ne olduğunu açmak gerekiyor. Ayrıca bu noktada taşıyıcı sistemi ve analiz sonuçlarını da incelemek faydalı olacaktır. Kütle katılım oranlarının X ve Y yönünde düşük ve nispeten birbirine yakın olması yapının ilk modunun burulmaya yakın bir davranış sergilediği yorumunu yapmamızı sağlayabilir. TDBY 'de bu konu ile alakalı bir yasak bulunmuyor. Ancak modal hesap yöntemleri ile yani mod birleştirme yöntemi ile analiz yapılma şartı getiriyor. detaylı açıklamayı aşağıda yapmaya çalıştım.

Sorunuza TBDY 'de tanımlanan düzensizlik tanımları ile cevap vermek isterim. Plan görünüşüne rijitlik merkezi ve kütle merkezinin oldukça ayrık olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi plan görünüşüne göre taşıyıcı sistem elemanlarının üst ve sol tarafta daha rijit bir sistem oluşturacak şekilde yerleştirilmesidir. Bu sebeple rijitlik merkezi üst sol kısma kaymıştır. Alt kısımlarda hem kiriş açıklıklarının fazla olması hem de kolonların kuvvetli eksenleri ile çerçeve oluşturmaması sebebiyle daha esnek bir taşıyıcı sistem oluşmuştur. Bu açıdan bakıldığında yapıda burulma düzensizliği olması beklenir ki zaten programda burulma düzensizliği hesaplanmış durumda.


Ekli dosyayı görüntüle 41078

Ekli dosyayı görüntüle 41079

Bu noktada TBDY, A1 yani burulma düzensizliklerinde modal hesap yöntemlerinin seçilmesi gerektiğini belirtmiştir. Yani burulma düzensizliği olsa bile eğer mod birleştirme ile deprem analizi uygulanırsa TBDY bu düzensizliğe izin vermektedir. bu açıdan bakıldığında binanın A1 düzensizliği olduğu görülebilir.

Ekli dosyayı görüntüle 41080

Saygılarımla...
Oğuzcan bey merhaba. Bu proje için söylemiyorum ama Modal analiz sonuçlarında periyodumuzun Ta ve Tb arasında olduğu bununla birlikte maksimum ivme değerine ulaştığımız mod sonuçlarına rastlıyoruz. Bu modlarda yeri geliyo hakim salınım UX yeri geliyo UY yeri geliyo RZ oluyor. Bu maksimum ivme değerine ulaştığımız mod sonuçlarına göre hangi salınımın daha fazla olduğuna bakıp en yüksek deprem kuvvetinde yapımız o yönde daha çok zorlanıyor yada burulma etkisinde diyebilir miyiz? Örnek vermek gerekirse maksimum ivmeye maruz kalan 5 adet mod var. Bu modların; 3'ü UX, 1'i UY, 1'i de RZ olsun. Binamız maksimum deprem kuvvetine maruz kaldığı aralıkta X yönünde daha çok zorlanıyor diyebilir miyiz?
 
Oğuzcan bey merhaba. Bu proje için söylemiyorum ama Modal analiz sonuçlarında periyodumuzun Ta ve Tb arasında olduğu bununla birlikte maksimum ivme değerine ulaştığımız mod sonuçlarına rastlıyoruz. Bu modlarda yeri geliyo hakim salınım UX yeri geliyo UY yeri geliyo RZ oluyor. Bu maksimum ivme değerine ulaştığımız mod sonuçlarına göre hangi salınımın daha fazla olduğuna bakıp en yüksek deprem kuvvetinde yapımız o yönde daha çok zorlanıyor yada burulma etkisinde diyebilir miyiz? Örnek vermek gerekirse maksimum ivmeye maruz kalan 5 adet mod var. Bu modların; 3'ü UX, 1'i UY, 1'i de RZ olsun. Binamız maksimum deprem kuvvetine maruz kaldığı aralıkta X yönünde daha çok zorlanıyor diyebilir miyiz?

Periyotların Ta ve Tb arasında kalıyor ise yapının rijit bir yapı olduğunu söyleyebiliriz. Bu da deprem etkilerinin daha fazla olmasına bununla beraberde elemanlarda daha büyük iç kuvvetlere neden olacağı söylenebilir. Çünkü rijit sistemler daha çok iç kuvvet alma ve dolayısıyla daha çok zorlanma eğilimdedir. Ancak burada rijitlik yükseldiğinden ötürü dayanım da yükselecektir. Bu durumda da taşıyıcı sistem üzerine gelen iç kuvvetleri karşılayacaktır. Rijitliğin yükselmesi aynı zamanda yerdeğiştirmelerin ve göreli ötelemelerin de azalmasına neden olur. Bu noktadan bakıldığında bu zorlanmaların olumlu olduğu kanaatine de varılabilir. Yalnızca periyot üzerinden değil kütle katılımı üzerinden de konuşmak gerekiyor. Örnek verdiğiniz UX yönündeki 3 modun kütle katılımlarının ne düzeyde olduğunu bilmiyoruz. Bu sebeple "zorlanma" yorumu yapabilmek bu verilerle çok zor.

Proje ve taşıyıcı sistemi görmeden ne yazık ki yalnızca olasılıklarla cevap verebiliyoruz. Örnek olarak projede kat adedi düşük ise de periyot düşük olacaktır. Ya da yukarıda belirttiğim gibi kütle katılımlarının ne düzeyde olduğu da deprem etkilerinin belirlenmesinde önemli bir kriterdir.

Detaylar için ideCAD bilgi bankasını inceleyebilirsiniz.

Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.

Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.

Örnek olarak aşağıdaki sistemi düşünelim. Y yönü için kolonların ve kirişlerin boyutlarını nispeten yükselterek sistemi Y yönü için rijitleştirdim. Dinamik analiz sonuçlarından 1. mod periyodu x yönü için 0.54, 2. mod periyodu y yönü için 0.20 çıktı.

Bu noktada Y yönü daha rijit olduğu için elbette daha büyük iç kuvvetler bekliyoruz ki o şekilde çıktı. Ancak bu yönde dayanım da çok yüksek olduğundan üzerine gelen etkileri karşılamış durumda. Aynı zamanda Y yönü için yatay öteleme rijitliği de yüksek olduğundan yerdeğiştirmeler de X yönüne göre çok daha düşük. Bu durumda da daha olumlu bir durum oluştuğunu görebiliriz.

X yönündeki deprem etkilerinde daha küçük iç kuvvetler oluşuyor ancak dayanım da düşük çıkıyor. Aynı zamanda X yönü için yerdeğişmeler daha yüksek çıkmaktadır. Bu yön için zorlanma olmuyor ancak sistem aynı zamanda esnek bir yapıya sahip.

1707980778971.png
Saygılarımla...
 
Periyotların Ta ve Tb arasında kalıyor ise yapının rijit bir yapı olduğunu söyleyebiliriz. Bu da deprem etkilerinin daha fazla olmasına bununla beraberde elemanlarda daha büyük iç kuvvetlere neden olacağı söylenebilir. Çünkü rijit sistemler daha çok iç kuvvet alma ve dolayısıyla daha çok zorlanma eğilimdedir. Ancak burada rijitlik yükseldiğinden ötürü dayanım da yükselecektir. Bu durumda da taşıyıcı sistem üzerine gelen iç kuvvetleri karşılayacaktır. Rijitliğin yükselmesi aynı zamanda yerdeğiştirmelerin ve göreli ötelemelerin de azalmasına neden olur. Bu noktadan bakıldığında bu zorlanmaların olumlu olduğu kanaatine de varılabilir. Yalnızca periyot üzerinden değil kütle katılımı üzerinden de konuşmak gerekiyor. Örnek verdiğiniz UX yönündeki 3 modun kütle katılımlarının ne düzeyde olduğunu bilmiyoruz. Bu sebeple "zorlanma" yorumu yapabilmek bu verilerle çok zor.

Proje ve taşıyıcı sistemi görmeden ne yazık ki yalnızca olasılıklarla cevap verebiliyoruz. Örnek olarak projede kat adedi düşük ise de periyot yüksek olacaktır. Ya da yukarıda belirttiğim gibi kütle katılımlarının ne düzeyde olduğu da deprem etkilerinin belirlenmesinde önemli bir kriterdir.

Detaylar için ideCAD bilgi bankasını inceleyebilirsiniz.

Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.

Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.

Örnek olarak aşağıdaki sistemi düşünelim. Y yönü için kolonların ve kirişlerin boyutlarını nispeten yükselterek sistemi Y yönü için rijitleştirdim. Dinamik analiz sonuçlarından 1. mod periyodu x yönü için 0.54, 2. mod periyodu y yönü için 0.20 çıktı.

Bu noktada Y yönü daha rijit olduğu için elbette daha büyük iç kuvvetler bekliyoruz ki o şekilde çıktı. Ancak bu yönde dayanım da çok yüksek olduğundan üzerine gelen etkileri karşılamış durumda. Aynı zamanda Y yönü için yatay öteleme rijitliği de yüksek olduğundan yerdeğiştirmeler de X yönüne göre çok daha düşük. Bu durumda da daha olumlu bir durum oluştuğunu görebiliriz.

X yönündeki deprem etkilerinde daha küçük iç kuvvetler oluşuyor ancak dayanım da düşük çıkıyor. Aynı zamanda X yönü için yerdeğişmeler daha yüksek çıkmaktadır. Bu yön için zorlanma olmuyor ancak sistem aynı zamanda esnek bir yapıya sahip.

Ekli dosyayı görüntüle 41125
Saygılarımla...
İlginiz ve cevabınız için teşekkür ederim.
 
Merhabalar ,bu gönderilmiş olan proje üzerinden birkaç sorum olacaktır.
1)Yapı her iki yönde perde+çerçevelidir.Taşıyıcı sistem katsayısı(R)seçiminde A15 tercihi yapılmaktadır.
2)X yönünde A15 Y yönünde ise A13 seçimi yapılmaktadır.Bu seçimi yapabilmek için devrilme momenti (Mdev)>0.75 olmalı mıdır ?Eğer evet ise sistem perde+çerçeve olduğu için program bu seçimi kabul etmekte midir?
3)A13 seçimi yapıldığında kabul yapılan yönde(x veya y yönü) depremli kombinasyonlarda (Ex veya Ey) kolonlarda moment oluşumu normal midir ?
Teşekkür ederim iyi çalışmalar dilerim
 
1)Yapı her iki yönde perde+çerçevelidir.Taşıyıcı sistem katsayısı(R)seçiminde A15 tercihi yapılmaktadır.
İki yönde de taşıyıcı sistemi perde ve kolon çerçeve olduğu için Yüksek sünekli düzeyinde A15 seçimi yapılabilir.

2)X yönünde A15 Y yönünde ise A13 seçimi yapılmaktadır.Bu seçimi yapabilmek için devrilme momenti (Mdev)>0.75 olmalı mıdır ?Eğer evet ise sistem perde+çerçeve olduğu için program bu seçimi kabul etmekte midir?
Y yönünda kolonlar olduğu için A15 seçimi yapılması uygun olur.

3)A13 seçimi yapıldığında kabul yapılan yönde(x veya y yönü) depremli kombinasyonlarda (Ex veya Ey) kolonlarda moment oluşumu normal midir ?
Teşekkür ederim iyi çalışmalar dilerim
Evet, Kolonlar mafsallı olarak çözüm yapılmadığı için moment oluşacaktır.
 
Teşekkür ederiz bilgilendirmeniz için ,A13 seçimi yapabilmek için devrilme momenti >0.75 olmalı mıdır ?Cevaplayabilir misiniz ?
A15 seçimi neticesinde Mdev>0.75 durumunda yazılım uyarıp A13 seçimine yönlendirmektedir.Bu seçimler program tarafından kitlenmekte midir yoksa kullanıcı insiyatifinde midir? Teşekkürler.
 
A13 seçiminde TBDY 4.3.2.4.a ve b maddelerinin kontrolleri otomatik olarak yapılır
Bu kontroller Mdev < Mo / 3 ve Mdev > Mo / 6'dır
Madde 4.3.4.5 kontrolü yapılmaz.


1709289655519.png


Koşullar sağlanmadığında aşağıdaki hata verilerek program yönlendirme yapmaktadır
1709289998511.png


Mdev >= 0,75Mo kontrolü karma taşıyıcı sistemlerinde yapılan bir kontroldür.
A13 Yüksek süneklik düzeyi taşıyıcı sistem tipi olduğu için bu kontrol yapılmaz.
1709289710915.png

A15 Taşıyıcı sistem tipinde yukarıdaki kontrollere ilave olarak 4.3.4.5 kontrolü yapılır
1709289952334.png
 
1709387045034.png
Öncelikle bilgilendirmeniz için teşekkür ederiz,Prof.Dr.Kutlu Darılmaz hocamızın bir sunumunda bahsettiği bu konu hakkında sorum olacaktır. A15 seçtiğimiz zaman perdelerimiz etkin ise hocamızın bahsettiği gibi ,program otomatik olarak R ve D değişimini yapıyor mu ? Veyahut herhangi bir uyarıda bulunuyor mu ?
2)İlk sorudan bağımsız olarak bir yapı merkezinde U şeklinde grup perde(asansör için )olması durumunda A13 seçimi yapılabilir mi?
 
Geri
Üst