HAVUZ TASARIMINDA YANAL YÜKLER

Kesitini aşağıda verdiğim gibi bir havuz tasarımı yapıyorum havuzum bodrum kat tabliyede olan bir havuz yanda verilen kirişlere su yükü vermem gerekiyor nasıl yapabilirim ? ilgili idare bu konuda deprem anında hareket eden su için yükler verilmesi gerektiğini söylüyor fakat hareketli su için hareketli yük vermek doğru olur mu ?
 

Ekli dosyalar

  • Screenshot_3.png
    Screenshot_3.png
    62.4 KB · Görüntüleme: 161
hoşgörünüze sığınarak yazıyorum.
sorduğunuz sorunun yazılımsal bir cevabının olmadığını düşünüyorum. bunu paylaştığımızdan beri B.a. kirişlere yanal yük karşısında nasıl bir davranış gösterir bulamıyorum. kaldı ki kat döşemesi içinde muhtemelen çok büyük olmayan bir tasarım sizin ki. deprem sırasında nasıl bir dalga etkisi olacak ki kirişleri normal davranışının dışında etkilesin ? döşemeler için gerekli yük analizi ile bağlı kirişlerde de zati ve hareketli yükleri artırmanızın yeterli olacağını ve gövde donatısı çap ve aralıklarını artırdığınız takdirde bir sorun olacağını düşünmüyorum.
İdaredeki arkadaşın geniş hayal gücü ile vermeli
diye düşünüyorum bu sorunun cevabını... yoksa tüm yazılımlar için ekstra bir durum olduğunu sanmıyorum.
ilave olarak ta perdeler için yanal ekleme ve analiz modeline dahil edilmesi ile ilgili aşağıdaki link incelenebilir.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
tekrar hoşgörünüze sığınıyor iyi çalışmalar diliyorum.
 
Deprem anında sudan dolayı oluşabilecek ilave yükler görece yüksek ve geniş hacimli depolarda dikkate alınır. Yani yerden yüksek bir silindirik su tankı yapıyorsanız bu yükleri de dikkate almalısınız. Ancak sizin modelde su yüksekliği 1.2metre. Anladığım kadarıyla bodrum katta olduğu için zeminden yüksekliği de en fazla 4-5 metredir.
Bu idarelerdeki meslektaşlarımız temel kontrolleri dikkate almazlar ama nerde böyle fantastik şeyler var akıllarına gelir. Burada kirişler çubuk olarak modelleneceği için düşeyde dağılım oluşturan bir yanal su basıncı tanımlamanız pek olası değil. Bunun yerine yanal su basıncının ortalamasını alıp kirişe yanal olarak düzgün yayılı yük verebilirsiniz.
Eğer idare deprem anındaki su basıncı konusunda ısrarcı olursa ben olsam ivmelenecek kütleden gelecek kuvveti basit bir şekilde hesaplar ve bunu kirişlere hareketli yük olarak yandan düzgün yayılı yük olarak tanımlardım.
 
Deprem anında sudan dolayı oluşabilecek ilave yükler görece yüksek ve geniş hacimli depolarda dikkate alınır. Yani yerden yüksek bir silindirik su tankı yapıyorsanız bu yükleri de dikkate almalısınız. Ancak sizin modelde su yüksekliği 1.2metre. Anladığım kadarıyla bodrum katta olduğu için zeminden yüksekliği de en fazla 4-5 metredir.
Bu idarelerdeki meslektaşlarımız temel kontrolleri dikkate almazlar ama nerde böyle fantastik şeyler var akıllarına gelir. Burada kirişler çubuk olarak modelleneceği için düşeyde dağılım oluşturan bir yanal su basıncı tanımlamanız pek olası değil. Bunun yerine yanal su basıncının ortalamasını alıp kirişe yanal olarak düzgün yayılı yük verebilirsiniz.
Eğer idare deprem anındaki su basıncı konusunda ısrarcı olursa ben olsam ivmelenecek kütleden gelecek kuvveti basit bir şekilde hesaplar ve bunu kirişlere hareketli yük olarak yandan düzgün yayılı yük olarak tanımlardım.
bilmediğim için soruyorum eğilme etkisi altındaki B.a. kirişlere yanal yük ( yayılı veya tekil) nasıl etki ettiriyoruz ?
 
Evet bizim de önerimiz bu oldu bu yolla iç çeperlerden dışarı doğru hem düzgün yayılı G ve düzgün yaylı Q Yükü verme önerisinde bulundum fakat idare bunu kabul etmedi deprem anında su dalgalı olur bu da yapıya farklı etkide bulunabilir bunu nasıl çözeceksiniz diye tepki geldi ona karşı bi değerlendirme bulamadım benimde görüşüm şu yönde verdiğimiz sabit yük durgun su yükünü karşılarken verilen hareketli yük ise dalgalı suyun yükünü karşılayacağı deprem anında ağırlık merkezini yerinden oynatabileceği görüşündeler anladığım kadarıyla onun içinde Tayvan’da yapılan Taipei 101 de yapılan sistem büyük bir kütle ile bina deprem anında sola yatarken sağa hareket eden kütle Buda küçük bir havuz İçin çözüm böyle birşey olmamalı. bilmediğim birşey mi var çok merak ettim tabliyede havuz böyle bir proje yapan oldu mu idarece nasıl karşılandı
 
Eşdeğer hesap diye bir şey var, komple tüm yapı bile tek bir yanal statik deprem yükü altında çözülebiliyor.
Kaldı ki havuzunuz bodrum katta, binanın ağırlık merkezini nereye kadar etkileyecek depremde? Hadi binanın çatısında olsa, çok büyük bir havuz olsa bir yere kadar anlarım bunu sorgulamalarını...
 
Son düzenleme:
Deprem anında sudan dolayı oluşabilecek ilave yükler görece yüksek ve geniş hacimli depolarda dikkate alınır. Yani yerden yüksek bir silindirik su tankı yapıyorsanız bu yükleri de dikkate almalısınız. Ancak sizin modelde su yüksekliği 1.2metre. Anladığım kadarıyla bodrum katta olduğu için zeminden yüksekliği de en fazla 4-5 metredir.
Bu idarelerdeki meslektaşlarımız temel kontrolleri dikkate almazlar ama nerde böyle fantastik şeyler var akıllarına gelir. Burada kirişler çubuk olarak modelleneceği için düşeyde dağılım oluşturan bir yanal su basıncı tanımlamanız pek olası değil. Bunun yerine yanal su basıncının ortalamasını alıp kirişe yanal olarak düzgün yayılı yük verebilirsiniz.
Eğer idare deprem anındaki su basıncı konusunda ısrarcı olursa ben olsam ivmelenecek kütleden gelecek kuvveti basit bir şekilde hesaplar ve bunu kirişlere hareketli yük olarak yandan düzgün yayılı yük olarak tanımlardım.
bu konu ilgimi çektiği için baştan beri sesli düşünerek yazıyorum. aslında çok zevkli bir konu. tartışılarak öğrenilecek bir konu . öncelikle bunu belirtmek istiyorum.

alıntı sizden olsa da tüm paylaşımcılar için yazıyorum.
ilk cevabınızdaki ( zaten benim de ilk yazdığımda buna benzer ) kirişlere yatay yük verme dışındaki konulara yüzde yüz katılıyorum.
benim kafama takılan aslında yüklemenin nasıl yapılacağı değil asıl şu soru... eğilme etkisi altındaki B.a. kirişe ( çelik olsa başka şeylee konuşabiliriz ) kendi ekseninden başka bir eksende yükleme yapıp nasıl bir davranış beklenebilir ?
örnek olarak programlar yapı içinde her iki ucundan görünürde kolona bağlı fakat gerçekte bağlı olmayan bir kirişi konsol olarak çözüp boyutlandırabiliyor. ve bunun için hata uyarısı da yapmıyor. kullanıcı analiz modeli dışında en bariz kiriş açılımı sırasında bunu farketmez ise bu şekilde çizim alıyor. yani biz kirişe yatay yük verip analiz yapsak ta bu doğru olur mu ? belki bunu idarede kabul edebilir. bu durumda o hayal gücü yüksek kontrol elemanının bu konuyu sorgulamasını da garip karşılayamayız. muhtemelen bizim konumuzda havuz bir villa projesinde çok büyük olmayan ( 30 - 35 m2) bir döşeme içine yapılmaya çalışılıyor. deprem dakikalarca süren bir durum değil ki. burdan çıkacak dalga etkisi yapının periyoduna yada davranışına ihmal edilemeyecek nasıl bir etki etsin. (benim kişisel görüşüm ) sizin de değiniz gibi kiriş - döşeme yüklerini artırıp gövde donatısı ekleyerek sorun çözülebilir. yani bu etki ihmal edilebilir düzeyde kabul edilebilir. ( ancak kiriş boyutlarını da sorgulamak lazım en/yükseklik)
şöyle bir soru sorulsa... deprem durumu dışında havuzda bir kullanıcı dalga etkisi yapsa ve aralıksız sürdürse ( küçük bir havuz modelinde benzer etkiyi yapar diye düşünüyorum ) yapı nasıl etkilenir. köprülerdeki gibi bir etki olur mu ? bir çok soru :)

ben ekte bir model çalıştım. havuz etrafında alt ucu ankstre olmayan panel çalıştım. ve yatay ve düşey yükleri kombinasyonları ile birlikte tanımladım. umarım ide yönetimi bu konuda model olur/olmaz şeklinde bir yorum yapar . böylece doğruya yaklaşmış oluruz ve idare de belki ikna olur buna.
ancak hangisi doğru ? yine bilemeyiz. bildiğim tek doğru şey idarenin konuyu biraz abartmış olduğu yönünde. sizin ve diğer kullanıcıların bahsettiği gibi bazı tedbirler ile bu etki ihmal edilebilir diye düşünüyorum. Tabi rijit diyafram komple havuz değil ise. :cool:

ilk paylaşımım dahil hepsi sesli düşünme olduğunu bilmenizi isterim. amacım birini eleştirmek değil, eğlenceli bir soruda eğlenceli bir cevap bulmak.
herkes iyi çalışmalar...
 

Ekli dosyalar

  • HAVUZ ÖRNEK.cde
    138.2 KB · Görüntüleme: 69
bu konu ilgimi çektiği için baştan beri sesli düşünerek yazıyorum. aslında çok zevkli bir konu. tartışılarak öğrenilecek bir konu . öncelikle bunu belirtmek istiyorum.

alıntı sizden olsa da tüm paylaşımcılar için yazıyorum.
ilk cevabınızdaki ( zaten benim de ilk yazdığımda buna benzer ) kirişlere yatay yük verme dışındaki konulara yüzde yüz katılıyorum.
benim kafama takılan aslında yüklemenin nasıl yapılacağı değil asıl şu soru... eğilme etkisi altındaki B.a. kirişe ( çelik olsa başka şeylee konuşabiliriz ) kendi ekseninden başka bir eksende yükleme yapıp nasıl bir davranış beklenebilir ?
örnek olarak programlar yapı içinde her iki ucundan görünürde kolona bağlı fakat gerçekte bağlı olmayan bir kirişi konsol olarak çözüp boyutlandırabiliyor. ve bunun için hata uyarısı da yapmıyor. kullanıcı analiz modeli dışında en bariz kiriş açılımı sırasında bunu farketmez ise bu şekilde çizim alıyor. yani biz kirişe yatay yük verip analiz yapsak ta bu doğru olur mu ? belki bunu idarede kabul edebilir. bu durumda o hayal gücü yüksek kontrol elemanının bu konuyu sorgulamasını da garip karşılayamayız. muhtemelen bizim konumuzda havuz bir villa projesinde çok büyük olmayan ( 30 - 35 m2) bir döşeme içine yapılmaya çalışılıyor. deprem dakikalarca süren bir durum değil ki. burdan çıkacak dalga etkisi yapının periyoduna yada davranışına ihmal edilemeyecek nasıl bir etki etsin. (benim kişisel görüşüm ) sizin de değiniz gibi kiriş - döşeme yüklerini artırıp gövde donatısı ekleyerek sorun çözülebilir. yani bu etki ihmal edilebilir düzeyde kabul edilebilir. ( ancak kiriş boyutlarını da sorgulamak lazım en/yükseklik)
şöyle bir soru sorulsa... deprem durumu dışında havuzda bir kullanıcı dalga etkisi yapsa ve aralıksız sürdürse ( küçük bir havuz modelinde benzer etkiyi yapar diye düşünüyorum ) yapı nasıl etkilenir. köprülerdeki gibi bir etki olur mu ? bir çok soru :)

ben ekte bir model çalıştım. havuz etrafında alt ucu ankstre olmayan panel çalıştım. ve yatay ve düşey yükleri kombinasyonları ile birlikte tanımladım. umarım ide yönetimi bu konuda model olur/olmaz şeklinde bir yorum yapar . böylece doğruya yaklaşmış oluruz ve idare de belki ikna olur buna.
ancak hangisi doğru ? yine bilemeyiz. bildiğim tek doğru şey idarenin konuyu biraz abartmış olduğu yönünde. sizin ve diğer kullanıcıların bahsettiği gibi bazı tedbirler ile bu etki ihmal edilebilir diye düşünüyorum. Tabi rijit diyafram komple havuz değil ise. :cool:

ilk paylaşımım dahil hepsi sesli düşünme olduğunu bilmenizi isterim. amacım birini eleştirmek değil, eğlenceli bir soruda eğlenceli bir cevap bulmak.
herkes iyi çalışmalar...
Olcay Bey lütfen bu tarz tartışmalardan kaçınmayın. Ülkemizdeki en büyük eksikliklerden birisi bu. Mühendisler kendi aralarında fikir alışverişi yapmıyorlar. Amacımız tartışarak en doğruyu bulmak. Bu soruları dile getirdiğiniz için memnunum. Keşke mesleğimiz mühendislerin kendi aralarında tartışıp fikir alış verişi yaptığı hatta amerika ve avrupadaki örneklerinde olduğu gibi yönetmelik yazılırken birebir içerisinde olduğu bir halde olsa. Öncelikle yazdıklarım kendi fikirlerimdir. Doğruluğu tartışılır. Şimdi gelelim ilk sorunuza
eğilme etkisi altındaki B.a. kirişe ( çelik olsa başka şeylee konuşabiliriz ) kendi ekseninden başka bir eksende yükleme yapıp nasıl bir davranış beklenebilir ?

Ben bu kirişi çözüyor olsam iki yönde moment alan kesit gibi hesaplarım. Betonarme kolonlarda da aynı şeyi yapmıyor muyuz ? İdecad'in bu hesabı otomatik olarak yaptığını zannetmiyorum hatam varsa düzeltsinler . Mühendisin burada kirişleri kontrol etmesi gerekir.

İkinci sorunuz havuzdaki su yükünün yapıya etkisi gelirsek. Ben yapının havuza göre oldukça rijit olacağını düşünerek cevabımı yazdım. Aslında burada öncelikle yapının davranışına bir bakmak lazım. Bu yapının büyük bir kısmı sadece havuzdan oluşuyorsa belki o zaman bu dinamik etkiler ihmal edilemeyecek düzeyde olabilir. Bu tabi benim mühendislik yorumum tartışmaya açıktır.


Evet bizim de önerimiz bu oldu bu yolla iç çeperlerden dışarı doğru hem düzgün yayılı G ve düzgün yaylı Q Yükü verme önerisinde bulundum fakat idare bunu kabul etmedi deprem anında su dalgalı olur bu da yapıya farklı etkide bulunabilir bunu nasıl çözeceksiniz diye tepki geldi ona karşı bi değerlendirme bulamadım benimde görüşüm şu yönde verdiğimiz sabit yük durgun su yükünü karşılarken verilen hareketli yük ise dalgalı suyun yükünü karşılayacağı deprem anında ağırlık merkezini yerinden oynatabileceği görüşündeler anladığım kadarıyla onun içinde Tayvan’da yapılan Taipei 101 de yapılan sistem büyük bir kütle ile bina deprem anında sola yatarken sağa hareket eden kütle Buda küçük bir havuz İçin çözüm böyle birşey olmamalı. bilmediğim birşey mi var çok merak ettim tabliyede havuz böyle bir proje yapan oldu mu idarece nasıl karşılandı

Şimdi biz genellikle modal analiz yaparak 20-30 katlı betonarme binaları bile çözüyoruz. İdareye bir sorun lütfen modal analiz dinamik bir analiz midir ?
Bir şeyin dinamik olması için zaman parametresine bağlı olması lazım. Modal analizde bu var mı ? Modal analiz aslında statik bir analiz yöntemidir. Gerçek manada dinamik analiz zaman tanım alanında yapılan analizdir. Şimdi idareye sorun lütfen standart bir betonarme yapının hareketli yük hariç kolon+döşeme+kiriş+kaplama+duvar ortalama m2 ağırlığı 1ton/m2 civarındadır. Biz bu kadar büyük bir kütlenin deprem hesabını yaparken modal analiz kullanarak hata mı yapıyoruz ?

Özetle bu tarz tartışmaya açık konularda mühendislik öngörüsü ile hareket edilmesi kanaatindeyim.

İnternetten araştırma yaptım genellikle yüksek yapılarda havuz üst katlarda ise çalışmalar yapılmış..
Bu arada bu konu ile ilgili bir yapılmış çalışma var. Tabi burada havuz baya yukarda.
Link ;
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.


Saygılar.
 
Son düzenleme:
İdecad'in bu hesabı otomatik olarak yaptığını zannetmiyorum hatam varsa düzeltsinler
Kirişlerde kapasite oranı bu işe yarıyor, bu tip durumlar zaten pek tam otomatik hesaplamaya uygun şeyler değil. Mutlaka biraz mühendis gözü ile üzerinde çalışılması gerek.
ilgili kirişlerde yanal yükler altında kapasite oranları 1'in altında mı diye çok kolay kontrol edilip ona göre gövde donatısı vs arttırılabilir. Tam otomatik değil de yarı otomatik :) Ama tam doğru bir tasarım olur.
 
Ben bu kirişi çözüyor olsam iki yönde moment alan kesit gibi hesaplarım. Betonarme kolonlarda da aynı şeyi yapmıyor muyuz ? İdecad'in bu hesabı otomatik olarak yaptığını zannetmiyorum hatam varsa düzeltsinler .
Kiriş kapasite kontrolleri Eksenel kuvvet ve iki eksenli eğilme etkileşiminden oluşan üç boyutlu etkileşim eğrisi kesit ve donatı durumuna göre yapılmaktadır. Yani tam olarak kolanlarda yapılanın aynısı yapılır. Ancak iki eksenli eğilme ve normal kuvvet etkisinde eğer kapasite oranı 1 in üzerinde çıkmışsa kirişte donatı kullanıcı tarafınfan arttırılmalıdır.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
 
ben bu kirişi çözüyor olsam iki yönde moment alan kesit gibi hesaplarım. betonarme kolonlarda da aynı şeyi yapmıyor muyuz ? idecad'in bu hesabı otomatik olarak yaptığını zannetmiyorum hatam varsa düzeltsinler . mühendisin burada kirişleri kontrol etmesi gerekir.
kirişlerde iki eksenli eğilme ve eksenel kuvvet etkisi altında (P-M2-M3) kiriş kapasiteleri hesaplanmaktadır. seçenek aktif hale getirildiğinde kirişler için kapasite oranı, iki eksenli eğilme ve eksenel kuvvet etkileşiminden elde edilen soğan eğrisi ile hesaplanır. Kiriş parametrelerinden "gereken donatıyı fiber modeli kullanarak hesapla" seçeneğini işaretli hale getirirseniz kiriş donatıları etkileşim eğrisine göre hesaplanacaktır. Bunun yanında "genel betonarme ayarları" penceresinden "fiber beton modelini kullanarak kapasite kontrolü yap" seçeneğini aktif hale getirdiğinizde etkileşim eğrisi kullanılarak hesaplanan kapasite oranının 1 den büyük olması durumunda program uyarı verecektir.

1649665846045.png


1649665886471.png

şimdi biz genellikle modal analiz yaparak 20-30 katlı betonarme binaları bile çözüyoruz. idareye bir sorun lütfen modal analiz dinamik bir analiz midir ?
bir şeyin dinamik olması için zaman parametresine bağlı olması lazım. modal analizde bu var mı ? modal analiz aslında statik bir analiz yöntemidir. gerçek manada dinamik analiz zaman tanım alanında yapılan analizdir. şimdi idareye sorun lütfen standart bir betonarme yapının hareketli yük hariç kolon+döşeme+kiriş+kaplama+duvar ortalama m2 ağırlığı 1ton/m2 civarındadır. biz bu kadar büyük bir kütlenin deprem hesabını yaparken modal analiz kullanarak hata mı yapıyoruz ?

Modal analiz, frekans alanındaki sistemlerin dinamik özelliklerinin incelenmesidir. Modal analiz veya TBDY 'de isimlendirildiği şekli ile mod birleştirme yöntemi bir doğrusal dinamik analiz yöntemidir. sizin de dediğiniz gibi bir analizin dinamik olması için zaman parametresine bağlı olması gerekir. modal analizde de bu zaman parametresi vardır. Mod şekilleri ve yapının modal titreşim periyotları hesaplanırken hareket denklemi kullanılır ve bu hareket denkleminin bağımsız değişkenlerinden bir tanesi "zaman" olmak zorundadır.
Mod şekillerinin ve periyotların hesaplanması için aşağıdaki hareket denklemi kullanılır. Bu denklemde en sağdaki p(t) değeri zamana ve konuma bağlı iki bağımsız değişkeni olan bir fonksiyondur. denklemdeki hız ve ivme değerleri de x fonksiyonun zamana göre türevi alınarak elde edilir.

1649666730111.png

Modal analiz yöntemleri statik bir analiz değildir. Bir analizin statik analiz olabilmesi için sisteme bir kuvvet etkitilmesi ve bu dış kuvvet sonucu bir iç kuvvet oluşması gerekir. Ancak modal analizde elde edilen sonuçlar statik bir prosedür sonucu elde edilen iç kuvvetler değildir. Mod birleştirme yöntemi uygulanan bir sistemin moment diyagramına baktığınızda, bakılan noktanın alabileceği olası en yüksek moment değeri olmaktadır. Bu moment değeri tüm modlar gözönüne alınarak hesaplanır.

Yukarıda bahsettiğiniz zaman tanım alanında yapılan analizler de birer dinamik analiz yöntemidir. Zaman tanım alanında yapılan dinamik analizlerin de temelinde yukarıda gönderdiğim hareket denklemi kullanılır. Mod birleştirme yönteminin dinamik bir analiz olmasının da temel sebebi zamana bağlı hareket denkleminin kullanılmasıdır. Zaman tanım alanında yapılan dinamik analizlerde bir deprem kaydına göre elde edilen zamana bağlı iç kuvvetler ve şekildeğiştirmeler elde edilir. Ancak mod birleştirme yönteminde tek bir değer elde edilmesinin sebebi spektrum eğrisi kullanılmasıdır. Burada yöntem basitleştirilmiş ve tek bir değer elde edilmesi sağlanmıştır. Bir parantez açmam gerekirse spektrum eğrisinin elde edilmesinin temeli de hareket denklemine bağlıdır.

İncelemek isterseniz aşağıda mod birleştirme yöntemi ile ilgili ideCAD bilgi bankası bağlantılarını gönderiyorum.

Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.

Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.

Aşağıdaki bağlantıda elle yapılmış ve program sonuçları ile karşılaştırılmış bir mod birleştirme örneği de bulunmaktadır.

Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.

Saygılarımla...
 
Burada bazı kavramlara açıklık getirmek isterim. Modal analiz, frekans alanındaki sistemlerin dinamik özelliklerinin incelenmesidir. Modal analiz veya TBDY 'de isimlendirildiği şekli ile mod birleştirme yöntemi bir doğrusal dinamik analiz yöntemidir. sizin de dediğiniz gibi bir analizi dinamik olması için zaman parametresine bağlı olması gerekir. modal analizde de bu zaman parametresi vardır. Mod şekilleri ve yapının modal titreşim periyotları hesaplanırken hareket denklemi kullanılır ve bu hareket denkleminin bağımsız değişkenlerinden bir tanesi "zaman" olmak zorundadır.
Mod şekillerinin ve periyotların hesaplanması için aşağıdaki hareket denklemi kullanılır. Bu denklemde p değeri zamana ve konuma bağlı iki bağımsız değişkeni olan bir fonksiyondur. denklemdeki hız ve ivme değerleri de x fonksiyonun zamana göre türevi alınarak elde edilir.

1649666730111.png


Modal analiz yöntemleri statik bir analiz değildir. Bir analizin statik analiz olabilmesi için sisteme bir kuvvet etkitilmesi ve bu dış kuvvet sonucu bir iç kuvvet oluşması gerekir. Ancak modal analizde elde edilen sonuçlar statik bir prosedür sonucu elde edilen iç kuvvetler değildir. Mod birleştirme yöntemi uygulanan bir sistemin moment diyagramına baktığınızda, bakılan noktanın alabileceği olası en yüksek moment değeri olmaktadır. Bu moment değeri tüm modlar gözönüne alınarak hesaplanır.

Yukarıda bahsettiğiniz zaman tanım alanında yapılan analizler de birer dinamik analiz yöntemidir. Zaman tanım alanında yapılan dinamik analizlerin de temelinde yukarıda gönderdiğim hareket denklemi kullanılır. Mod birleştirme yönteminin dinamik bir analiz olmasının da temel sebebi zamana bağlı hareket denkleminin kullanılmasıdır. Zaman tanım alanında yapılan dinamik analizlerde bir deprem kaydına göre elde edilen zamana bağlı iç kuvvetler ve şekildeğiştirmeler elde edilir. Ancak mod birleştirme yönteminde tek bir değer elde edilmesinin sebebi spektrum eğrisi kullanılmasıdır. Burada yöntem basitleştirilmiş ve tek bir değer elde edilmesi sağlanmıştır. Bir parantez açmam gerekirse spektrum eğrisinin elde edilmesinin temeli de hareket denklemine bağlıdır.
Oğuzcan Bey, yazdıklarınıza katılmakla beraber affınıza sığınarak halen modal analizin gerçek manada bir dinamik analiz olmadığını düşünüyorum. Benim yazdıklarım belki aynı olguya iki farklı bakış açısıdır.

m∗a(t)+c∗v(t)+k∗u(t)=P(t)


Burada m kütlei, a ivmeyi, c sönümleme katsayısını, v hızı, k rijitliğini, u yapının yaptığı yer değişimini ve p de yapıya dışarıdan etkiyen kuvveti ( yer hareketini) temsil ediyor.

Çok serbestlik dereceli sistemlerde m ve k birer matrise dönüşüyor. Biz analizimizi zaman tanım alanında yaparsak a, v, u ve p zamana bağlı değişken oluyor ve sistemde bu şekilde modelleniyor. Ancak klasik modal analizde yapının farklı davranış modlarını bulup en nihayetinde yine bulunan modlara göre statik yüklemeler yapılıyor. Bu nedenle bu şekilde düşünüyorum. Hatalı olabilirim.

Saygılarımla.
 
kirişlerde iki eksenli eğilme ve eksenel kuvvet etkisi altında (P-M2-M3) kiriş kapasiteleri hesaplanmaktadır. seçenek aktif hale getirildiğinde kirişler için kapasite oranı, iki eksenli eğilme ve eksenel kuvvet etkileşiminden elde edilen soğan eğrisi ile hesaplanır. Kiriş parametrelerinden "gereken donatıyı fiber modeli kullanarak hesapla" seçeneğini işaretli hale getirirseniz kiriş donatıları etkileşim eğrisine göre hesaplanacaktır. Bunun yanında "genel betonarme ayarları" penceresinden "fiber beton modelini kullanarak kapasite kontrolü yap" seçeneğini aktif hale getirdiğinizde etkileşim eğrisi kullanılarak hesaplanan kapasite oranının 1 den büyük olması durumunda program uyarı verecektir.

Ekli dosyayı görüntüle 24392


Ekli dosyayı görüntüle 24394



Modal analiz, frekans alanındaki sistemlerin dinamik özelliklerinin incelenmesidir. Modal analiz veya TBDY 'de isimlendirildiği şekli ile mod birleştirme yöntemi bir doğrusal dinamik analiz yöntemidir. sizin de dediğiniz gibi bir analizin dinamik olması için zaman parametresine bağlı olması gerekir. modal analizde de bu zaman parametresi vardır. Mod şekilleri ve yapının modal titreşim periyotları hesaplanırken hareket denklemi kullanılır ve bu hareket denkleminin bağımsız değişkenlerinden bir tanesi "zaman" olmak zorundadır.
Mod şekillerinin ve periyotların hesaplanması için aşağıdaki hareket denklemi kullanılır. Bu denklemde en sağdaki p(t) değeri zamana ve konuma bağlı iki bağımsız değişkeni olan bir fonksiyondur. denklemdeki hız ve ivme değerleri de x fonksiyonun zamana göre türevi alınarak elde edilir.

Ekli dosyayı görüntüle 24395

Modal analiz yöntemleri statik bir analiz değildir. Bir analizin statik analiz olabilmesi için sisteme bir kuvvet etkitilmesi ve bu dış kuvvet sonucu bir iç kuvvet oluşması gerekir. Ancak modal analizde elde edilen sonuçlar statik bir prosedür sonucu elde edilen iç kuvvetler değildir. Mod birleştirme yöntemi uygulanan bir sistemin moment diyagramına baktığınızda, bakılan noktanın alabileceği olası en yüksek moment değeri olmaktadır. Bu moment değeri tüm modlar gözönüne alınarak hesaplanır.

Yukarıda bahsettiğiniz zaman tanım alanında yapılan analizler de birer dinamik analiz yöntemidir. Zaman tanım alanında yapılan dinamik analizlerin de temelinde yukarıda gönderdiğim hareket denklemi kullanılır. Mod birleştirme yönteminin dinamik bir analiz olmasının da temel sebebi zamana bağlı hareket denkleminin kullanılmasıdır. Zaman tanım alanında yapılan dinamik analizlerde bir deprem kaydına göre elde edilen zamana bağlı iç kuvvetler ve şekildeğiştirmeler elde edilir. Ancak mod birleştirme yönteminde tek bir değer elde edilmesinin sebebi spektrum eğrisi kullanılmasıdır. Burada yöntem basitleştirilmiş ve tek bir değer elde edilmesi sağlanmıştır. Bir parantez açmam gerekirse spektrum eğrisinin elde edilmesinin temeli de hareket denklemine bağlıdır.

İncelemek isterseniz aşağıda mod birleştirme yöntemi ile ilgili ideCAD bilgi bankası bağlantılarını gönderiyorum.

Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.

Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.
Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.

Aşağıdaki bağlantıda elle yapılmış ve program sonuçları ile karşılaştırılmış bir mod birleştirme örneği de bulunmaktadır.

Bu linki görmek için izniniz yok. Giriş yap veya üye ol.

Saygılarımla...
Selamlar,

Bunu normal kuvvetin çok yüksek çıktığı kirişlerde de kulanabilir miyiz? ( Normal kuvvetin yüzde 10'dan fazla olmasına yönetmelik müsaade ediyor ama sadece kolon olarak hesaplanmasını ve donatılandırılmasını istiyor ) . Eğer bu hesabı kullanabiliyorsak, raporda hata basılmamasını sağlayabilir misiniz?
 
ben burada literatürde anlatılan dile göre kavramlara açıklık getirmek istedim. Zaman tanım alanında doğrusal olmayan analiz sonuçta gerçeğe en yakın sonuçtur. Ancak mod birleştirme yöntemi de literatürde dinamik bir yöntem olarak geçer ve yapı dinamiği kitapları içerisinde anlatılmaktadır. Benim anlatmak istedim mod birleştirme yönteminde zamana bağlı terimler olmadan herhangi bir çözüm yapılamayacağıdır. Çünkü hız ve ivme, konumun zamana göre türevleri olduğundan hareket denkleminde gözönüne alınmak zorundalar.

çok serbestlik dereceli sistemlerde m ve k birer matrise dönüşüyor. biz analizimizi zaman tanım alanında yaparsak a, v, u ve p zamana bağlı değişken oluyor ve sistemde bu şekilde modelleniyor. ancak klasik modal analizde yapının farklı davranış modlarını bulup en nihayetinde yine bulunan modlara göre statik yüklemeler yapılıyor. bu nedenle bu şekilde düşünüyorum.

Çok serbestlik dereceli sistemlerin dinamik analizlerinde m ve k ile birlikte aslında tüm katsayılar birer matris, a,u,v değerleri de birer vektör haline geliyor. yapının mod şekilleri de zaten bu matrisler kullanılarak bulunuyor. daha detaylı anlatmam gerekirse mod şekilleri de aşağıdaki denklemin determinantının sıfır olması ile elde edilir.

1649670150979.png
Bu durumda da mod şekil vektörleri bulunur.
1649670133889.png
ancak klasik modal analizde yapının farklı davranış modlarını bulup en nihayetinde yine bulunan modlara göre statik yüklemeler yapılıyor. bu nedenle bu şekilde düşünüyorum. hatalı olabilirim

Burası için de bir açıklık getirmek isterim. Mod birleştirme yönteminde nihai durumda bir statik yükleme yapılmaz.
Bu ideCAD ile birlikte tüm uluslararası programlarda bu şekilde uygulanır. Modal analizde elde edilen sonuç statik bir yükleme sonucu elde edilen iç kuvvetler değildir. Modal analizde elde edilen sonuçlar, her bir mod için hesaplanan iç kuvvetlerin kütle katılım oranları kullanılarak birleştirilmesi ile elde edilen olası en yüksek iç kuvvet değeridir. Burada söylemek istediğim şey nihai durumda statik bir kuvvet etkitilmediğidir.

Bahsettiğiniz zaman tanım alanında dinamik analiz nihayetinde en doğru sonucu veren analiz biçimidir. Linner olarak zaten idecad bu analizi de yapar. Ancak her durumda bunu uygulayamıyoruz bildiğiniz gibi. Bu sebeple hareket denklemi temellerine dayanan ve doğrusal bir dinamik analiz yöntemi olan mod birleştirme yöntemi yönetmeliklerde kullanılmaktadır.

Saygılarımla...
 
selamlar,

bunu normal kuvvetin çok yüksek çıktığı kirişlerde de kulanabilir miyiz? ( normal kuvvetin yüzde 10'dan fazla olmasına yönetmelik müsaade ediyor ama sadece kolon olarak hesaplanmasını ve donatılandırılmasını istiyor ) . eğer bu hesabı kullanabiliyorsak, raporda hata basılmamasını sağlayabilir misiniz?

Normal kuvvetin yüksek olduğu kirişlerde bu olanağı kullanabilirsiniz. Hesap olarak normal kuvvet ile etkileşim gözönüne alındığından kirişlerdeki kapasite oranları uygun şekilde hesaplanır. Ancak otomatik donatılandırılması ve raporda hata vermemesi konusu notlarımız arasındadır.

Saygılarımla...
 
bu konu ilgimi çektiği için baştan beri sesli düşünerek yazıyorum. aslında çok zevkli bir konu. tartışılarak öğrenilecek bir konu . öncelikle bunu belirtmek istiyorum.

alıntı sizden olsa da tüm paylaşımcılar için yazıyorum.
ilk cevabınızdaki ( zaten benim de ilk yazdığımda buna benzer ) kirişlere yatay yük verme dışındaki konulara yüzde yüz katılıyorum.
benim kafama takılan aslında yüklemenin nasıl yapılacağı değil asıl şu soru... eğilme etkisi altındaki B.a. kirişe ( çelik olsa başka şeylee konuşabiliriz ) kendi ekseninden başka bir eksende yükleme yapıp nasıl bir davranış beklenebilir ?
örnek olarak programlar yapı içinde her iki ucundan görünürde kolona bağlı fakat gerçekte bağlı olmayan bir kirişi konsol olarak çözüp boyutlandırabiliyor. ve bunun için hata uyarısı da yapmıyor. kullanıcı analiz modeli dışında en bariz kiriş açılımı sırasında bunu farketmez ise bu şekilde çizim alıyor. yani biz kirişe yatay yük verip analiz yapsak ta bu doğru olur mu ? belki bunu idarede kabul edebilir. bu durumda o hayal gücü yüksek kontrol elemanının bu konuyu sorgulamasını da garip karşılayamayız. muhtemelen bizim konumuzda havuz bir villa projesinde çok büyük olmayan ( 30 - 35 m2) bir döşeme içine yapılmaya çalışılıyor. deprem dakikalarca süren bir durum değil ki. burdan çıkacak dalga etkisi yapının periyoduna yada davranışına ihmal edilemeyecek nasıl bir etki etsin. (benim kişisel görüşüm ) sizin de değiniz gibi kiriş - döşeme yüklerini artırıp gövde donatısı ekleyerek sorun çözülebilir. yani bu etki ihmal edilebilir düzeyde kabul edilebilir. ( ancak kiriş boyutlarını da sorgulamak lazım en/yükseklik)
şöyle bir soru sorulsa... deprem durumu dışında havuzda bir kullanıcı dalga etkisi yapsa ve aralıksız sürdürse ( küçük bir havuz modelinde benzer etkiyi yapar diye düşünüyorum ) yapı nasıl etkilenir. köprülerdeki gibi bir etki olur mu ? bir çok soru :)

ben ekte bir model çalıştım. havuz etrafında alt ucu ankstre olmayan panel çalıştım. ve yatay ve düşey yükleri kombinasyonları ile birlikte tanımladım. umarım ide yönetimi bu konuda model olur/olmaz şeklinde bir yorum yapar . böylece doğruya yaklaşmış oluruz ve idare de belki ikna olur buna.
ancak hangisi doğru ? yine bilemeyiz. bildiğim tek doğru şey idarenin konuyu biraz abartmış olduğu yönünde. sizin ve diğer kullanıcıların bahsettiği gibi bazı tedbirler ile bu etki ihmal edilebilir diye düşünüyorum. Tabi rijit diyafram komple havuz değil ise. :cool:

ilk paylaşımım dahil hepsi sesli düşünme olduğunu bilmenizi isterim. amacım birini eleştirmek değil, eğlenceli bir soruda eğlenceli bir cevap bulmak.
herkes iyi çalışmalar...
bu yazı ekindeki gibi bir model uygun olur mu peki ? farklı kotlardaki iki döşeme için alt ucu bir yere mesnetlenmeyen bir perde ile tasarım yapmak. sonuçta kiriş komutu ile model oluşturulduğunda en kesit ve yükseklik arasındaki ilişkiden dolayı en kesiti fazla kiriş tanımlamak yerine perde ile bağlamak...(bazen mümkün olmuyor veya üst üste iki kiriş tanımlamak gerekiyor ) (bu özellikle bodrumlu yapılarda örnek görselde olduğu gibi zemin katlarda mimari ve yönetmelik gereği 1 metre üzerinde kot farkı olan döşemeler içinde çözüm olabilir. )
 

Ekli dosyalar

  • HAVUZ ÖRNEK.cde
    360.2 KB · Görüntüleme: 37
  • yüksek kiriş.png
    yüksek kiriş.png
    186.9 KB · Görüntüleme: 66
Geri
Üst