konu başlığını yaşanan depremlere binaen tekrar aktife alma adına:
"Statikçinin iki temel sorunu vardır; biri rijitlik, diğeri maaş" diye bir söz vardır... buradan bir konuyu tartışmaya açmak istiyorum... "maaş"
Malumunuz Yapı Denetim kuruluşları sanırım 2018 yılı itibariyle havuz sistemine geçtiler ve parasal rekabeti sonlandırdılar.. müşteri peşinde koşmak, iş bağlama gibi dertleri kalmadı.. havuzdan iş düştükçe yapılması gerek asli işlerine odaklandılar ve onu yapmaya çalışıyorlar...yaptıkları işin karşılığı olarak almaları gereken ücretlerin azlığı/çokluğu konusu bir tarafa yasal olarak belirlenen bir tarife üzerinden ücretlerini alıyorlar... bu ücretin yeterliliği ayrı bir tartışmanın konusu olsun...
Tasarım ve Gözetim Uzmanlarının alması gereken ücretler de yine yasal koruma altında ve bu ücretleri işverenlerden çatır çatır alıyorlar...
Gelelim bize.. projecilere... maalesef... ay sonu hesabı yapıyoruz, çok komik rakamlara projeler yapılıyor... sürümden kazanırım diye sürüm sürüm sürünmeler mi dersiniz.. işi kaybetmeyeyim diye gece gündüz dirsek çürütüp bir projeyi iki günde ruhsata yetiştirme telaşıyla yapılan hatalar dersiniz... vs vs.. gerçi anlatmama gerek yok bu forumun ekseri çoğunluğu zaten biliyor ve yaşıyor bu durumları, fazlaca örneklemeye boğmak istemem...
İMO'nun belirlediği asgari fiyatların neresindeyiz? alacağımız ücretleri bir inisiyatif kurarak veya yasa koyucuya bildirerek, yasal güvence altına alabilir miyiz? mesela Yapı Denetimde veya Tasarım Gözetim Uzmanında olduğu gibi olsun.. ister inşaat maliyeti üzerinden hesaplansın isterse İMO asgari bedelleri üzerinden olsun, isterse bunların birer yüzdesi olsun ama yeter ki yasal güvence altına alınsın desek bu taleplerimizi yasa koyucuya iletsek?...
Bu konunun tartışılması gerektiğini düşünüyor, katkılarınızı bekliyorum..
iyi çalışmalar, saygılar...
"Statikçinin iki temel sorunu vardır; biri rijitlik, diğeri maaş" diye bir söz vardır... buradan bir konuyu tartışmaya açmak istiyorum... "maaş"
Malumunuz Yapı Denetim kuruluşları sanırım 2018 yılı itibariyle havuz sistemine geçtiler ve parasal rekabeti sonlandırdılar.. müşteri peşinde koşmak, iş bağlama gibi dertleri kalmadı.. havuzdan iş düştükçe yapılması gerek asli işlerine odaklandılar ve onu yapmaya çalışıyorlar...yaptıkları işin karşılığı olarak almaları gereken ücretlerin azlığı/çokluğu konusu bir tarafa yasal olarak belirlenen bir tarife üzerinden ücretlerini alıyorlar... bu ücretin yeterliliği ayrı bir tartışmanın konusu olsun...
Tasarım ve Gözetim Uzmanlarının alması gereken ücretler de yine yasal koruma altında ve bu ücretleri işverenlerden çatır çatır alıyorlar...
Gelelim bize.. projecilere... maalesef... ay sonu hesabı yapıyoruz, çok komik rakamlara projeler yapılıyor... sürümden kazanırım diye sürüm sürüm sürünmeler mi dersiniz.. işi kaybetmeyeyim diye gece gündüz dirsek çürütüp bir projeyi iki günde ruhsata yetiştirme telaşıyla yapılan hatalar dersiniz... vs vs.. gerçi anlatmama gerek yok bu forumun ekseri çoğunluğu zaten biliyor ve yaşıyor bu durumları, fazlaca örneklemeye boğmak istemem...
İMO'nun belirlediği asgari fiyatların neresindeyiz? alacağımız ücretleri bir inisiyatif kurarak veya yasa koyucuya bildirerek, yasal güvence altına alabilir miyiz? mesela Yapı Denetimde veya Tasarım Gözetim Uzmanında olduğu gibi olsun.. ister inşaat maliyeti üzerinden hesaplansın isterse İMO asgari bedelleri üzerinden olsun, isterse bunların birer yüzdesi olsun ama yeter ki yasal güvence altına alınsın desek bu taleplerimizi yasa koyucuya iletsek?...
Bu konunun tartışılması gerektiğini düşünüyor, katkılarınızı bekliyorum..
iyi çalışmalar, saygılar...