@statiker
Bu cevabınızda "donatılar gayet tabi akma durumuna gelebilir" yazdığınız için bu şekilde bir cevap vermeyi tercih ettim. Hala yazdığımı savunarak konsol elemanların akma durumuna geçmemesi gerektiğini söylüyorum.
Simdi nerede yazdigimi gördüm, tesekkürler. Orada bahsettigim durum tasarim depremi icin gecerli degil. Yapiyi tasarladigimiz depremden daha büyük deprem yasama olasiligi bulunuyor yapinin. buna ek olarak da yönetmelikteki spektrumlar her durumda dogru degeri bize vermiyor. asildigi durumlar depremlerde karsilasilabiliyor. bu tarz durumlarda elemanlarimiz bizim tasarladigimiz yükler altinda elastik kaliyor dahi olsa, plastiklesebilir ve hatta göcebilir. buna yapabileceginiz bir sey yok. bu nedenle zaten yönetmeliklerdeki "kapasite tasarimi ilkesi" bulunuyor. bizim tasarladigimizdan daha büyük bir deprem meydana gelirse dahi, yapinin davranmasini istedigimiz sekilde davranmasini garanti altina almak icin. bahsettigim bu gibi durumlar söz konusu olursa, dedigim gibi konsol kirisler de akma durumuna ulasabilir. benim dedigim senaryo gerceklestiginde siz konsol kirisi birlesim hesabina katmadiginiz icin güvensiz tarafta kalmis olabilirsiniz. hatta bu dedigim konsolun akma durumuna gelmeden dahi gerceklesebilir. akma durumuna gelmedigi durumda dahi konsol kiristen birlesime yük transferi olacak. sizin senaryonuzda siz bu yükleri dahi hesaba katmiyorsunuz. sanki konsoldan yük transferi yok gibi hesapliyorsunuz.
Akma durumuna geçmeyen konsolları bildiğimiz için bu elemanların akma durumuna göre önlem almak anlamlı olmayabilir.
Akma durumuna gecmeyen dediginiz, sizin tasarim depreminde gecmiyor. yukarida acikladim. hesaba kattiginizdan daha büyük deprem senaryolarinda hala daha yapinin sünek davranmasini garanti etmeniz gerekiyor. siz konsolu hesaba katmayarak bunu garanti edemiyorsunuz.
Yalnızca bunu anlatmaya çalışıyorum. Kapasite tasarımı demek zaten akma durumuna ulaşan elemanlara göre yapılan tasarım anlamına gelmektedir bildiğiniz gibi. Dolayısıyla akma durumuna ulaşmayan veya ulaşması beklenmeyen elemanlar için böyle bir tercih yapılabilir.
ulasmasi beklensin veya beklenmesin, sünek davranisi olumsuz etkileyecek önemli hesaplarda o elemanin maksimum kapasitesine göre hesap yapmak zorundayiz. yukarida nedenini anlattim.
Sonuç olarak yönetmelikte yapın/yapmayın gibi bir net ifade yok.
yönetmeliklerin her seyi aciklamasi gerekmiyor. mühendis dogru tasarimi yapmakla mükellef kisidir. yönetmelikler minimum sartlari sunar. hic bir yönetmeligin de hatasiz veya mükemmel oldugunu sanmam. kaldi ki baslik altinda bir sürü kisi yönetmeligin bu konsol kirisleri gözönüne almamamizi söyledigini iddia ediyor. siz en azindan net bir ifade yok diyorsunuz.
Kesinlikle tam da bu konuyla alakası var. Bizim burada yaptığımız şey tamamen plastik tasarım ve enerji sönümlenmesi ile ilgili bir konu. Elbette konsol kirişi tartışmıyoruz ancak konsol kirişin plastik davranışını bu duruma dahil etmememiz gerekiyor. İstisnai durumları gözönünde bulundurarak bütün yapıları aynı şekilde oluşturamayız. Ufak konsollarda plastikleşme beklenmez. Bu durumda da plastikleşmeyen konsola plastikleşmiş gibi muamele yapılması tercih edilmeyebilir. Sonuçta bu opsiyon mühendise bırakılmış durumda. Çünkü yönetmelikte net bir ifade ile yazmıyor.
yukarida neden konsol kirisin de akma durumuna geldigi üzerinden bu birlesimin tasarlanmasi gerektigini acikladim.
Burada anlatmaya çalıştığım şey şu. Konsol kirişler yatay yük taşıyıcı sisteme dahil değil. Bunda hemfikiriz diye düşünüyorum. Yatay yük taşıyıcı sisteme dahil olmayan elemanların çerçeve kirişi gibi plastikleşeceğinin düşünülmesi tercih edilmeyebilir sadece. Elbette fazladan kayma donatısı konularak güvenli tarafta kalmayı tercih edebilirsiniz. Karşı argüman olarak çıkartmamın sebebi de şu. TBDY 6.1.1 maddesinin başlığı "Deprem Etkisi altında Yapısal olmayan bina elemanlarının tasarımı" 'dır. Bu bölüm içerisinde yapısal olmayan eleman olarak konsol tanımlanıyor. Yapısal olmayan elemanları da Bölüm 7 'de dahil etmeyebiliriz. En baştan da söylediğim gibi bu bir mühendis tercihidir. Etmek de etmemek de yönetmeliğe veya deprem mühendisliği ilkelerine karşı bir durum değildir.
Konsol kirisin bölüm 7 ile alakasi tamamen dis kuvvet olarak bulunmaktan ibaret. baska bir alakasi yok. ben konsol kirisi bölüm 7 sartlarina göre tasarlayalim demiyorum. bölüm 7.5'e göre tasarladigimiz birlesimde konsol kiristen dolayi olusan kuvvetleri de gözönüne alalim diyorum. bana göre de dikkate alinmamasi deprem mühendisligi ilkelerine ters, onun icin burada tartisiyoruz.
ACI içerisinde de plastikleşme ilkesini baz alan bir kolon-kiriş birleşim bölgesi kesme güvenliği kontrolü bulunuyor. En başta söylediğim konudan lütfen sapmayalım. birleşim bölgeleri kontrolünün temel amacı, deprem etkisinden kaynaklanan plastik şekildeğiştirmelerin birleşim bölgelerinde değil, birleşen elemanlarda oluşmasıdır. birleşen eleman konsol bir kiriş ise plastikleşmesi düşünülmemelidir. Bu duruma uygun bir tasarım yapılabilir.
konsol kirisin plastiklesmesinin neden düsünülmesi gerektigini yukarida acikladim.
Konsollar yatay yük taşıyıcı sisteme dahil olduğunu yazmadınız ama ısrarla yatay yük taşıyıcı sisteme dahil eleman gibi düşünülüp kontrol yapılması gerektiğini yazıyorsunuz.
öyle yazmiyorum, o sisteme etkiyen bir dis yük olarak kaale alinmasi gerektigini yaziyorum. o bahsettiginiz hesaptaki formüllerde kaale alinan kirisler yük olarak gözönüne aliniyor. baska bir islevi yok 7.5'te kirislerin.
Ben de sadece buna cevap vermeye çalışıyorum. Konsolların deprem yükü aktarmadığına dair bir makale bulunmasına gerek olduğunu düşünmüyorum. Yapılan analiz sonuçları incelendiğinde bu durum gayet tabi görülebilir.
düsey kismindan bahsediyorum, yatay degil.
Depremin düşey etkisinin aktarılması konusunda haklısınız. Konsollar düşey depremi aktarırlar. Ancak düşey deprem etkisinde plastikleşmemelidir.
bu dedigim gibi her daim sizin isteginize kalmis bir sey degil. tasarim depremi altinda bunu tasarlayabilirsiniz ancak yukarida da anlattigim gibi tasarim depreminin asildigi senaryolarda konsol kirisler artik elastik veya sizin tasarladiginiz gibi kalmayabilir. bu senaryolarda da cercevelerinizin sünek davranisini garanti etmeniz adina konsollarin akma durumuna geldiginde aktarabilecegi kuvvetleri de gözönüne alarak tasarlamalisiniz.
Plastikleşmeyen bir elemanın da plastikleşmiş gibi dikkate alınması bir noktada anlamsız olabilir kimi mühendislere göre.
dedigim gibi bu dedikleriniz sadece "tasarim depreminde" gecerli.
Burada ayrıca şu konu da var. Bütün cevapları okudum. Ben dahil hiç kimse konsolların yük aktarması ile ilgili bir durum yazmamış. Birleşim bölgesi kesme güvenliği yük aktarımı ile alakalı bir kontrol değil. Elemanların plastikleşmesi ile ilgili bir kontrol.
birlesim bölgesi kesme güvenligi, birlesim bölgesini cevreleyen elemanlarin bu birlesim bölgesine aktardigi kuvvetleri güvenle tasiyabildigini gösterdigimiz bir hesaptir. elemanlarin plastiklesmesi ile ilgili derken neyi kastediyorsunuz bilmiyorum ancak elemandan kasit kirisler ise bu hesapta sadece dis yük olarak bulunuyorlar. bu dis yükleri de o elemanlarin akma durumunu gözönüne alarak hesapliyoruz.
Burada plastikleşme dışındaki kesme kuvveti kontrolü konsol olduğu durumda D katsayısı ile zaten yapılıyor. Konsolun yük aktarması ile kolon-kiriş birleşim bölgesi kesme güvenliği kontrolü aynı ilkeler değil.
dediklerim ile bir alakasi yok yazdiklarinizin. orada yazdigim sey sizin konsollarin deprem yüklerini iletmedigini iddia etmeniz üzerineydi.
"
ayrıca konsol elemanlar (istisnai durumlar dışında) da deprem yükü aktarmamaktadır."
buna cevap olarak yazdim onu.
Burada farklı sistemleri örnek vererek farklı bir bakış açısı sunmaya çalıştım ancak tam olarak anlatamadım sanırım. Konu sistemlerin moment aktarıp aktarmaması değil. Konu hangi elemanların plastikleştiğini önceden öngörmek ve ona göre önlem almak.
ben de hangi durumlarda konsol kirislerin de akma durumuna gelebilecegini belirttim ve onlara göre önlem almamiz gerektigini söyledim.
Rica ederiz. Neden gözönüne almamalıyız sorusunun cevabının net olduğunu düşünüyorum. İlkeleri ile anlatmaya çalıştım. Ancak burada çok çok uzun yazılar yazamıyoruz ne yazık ki.
bana göre de neden gözönüne almaliyiz net.
Ben konsol kirişlerin yük oluşturmadığını söylemiyorum. Konsol kirişlerin plastikleşmesinin dikkate alınmaması gerektiğini söylüyorum.
yük olusturmadigini söylüyorsaniz, bu yüklerin de dikkate alinmasi gerektigini düsünüyor olmaslisiniz. ancak konsollari gözönüne almadigimiz senaryoda bu yükler hic dikkate alinmiyor. akma durumunun neden gözönüne alinmasi gerektigini de yukarida 1-2 defa belirttigim icin tekrar yazmiyorum.
Konsol kirişler elbette yük oluşturuyor bu yük aktarılıyor bu yük aktarımına göre gerekli kontroller yapılıyor. Ancak kolon-kiriş birleşim bölgesi kesme güvenliği yük aktarımı değil plastikleşmeyi yalnızca kiriş ve kolonlarda olmasını gözönüne alan bir kontrol.
birlesim bölgesinde ciddi bir plastik deformasyon olusmadigini garanti etmek icin de bu birlesim bölgesine aktarilan kuvvetler ile bu birlesim bölgesinin dayanimi karsilastiriliyor. hesap bundan ibaret. yani yük aktarimi ile alakasi var.
Konsollar yük aktarıyor bu yüzden birleşim bölgesi kesme güvenliği kontrolü yapmalıyız gibi bir durumun tercih edilemeyebileceğini anlatmaya çalışıyorum. Birleşime gelen normal kesme kuvveti değeri zaten kontrol ediliyor. Bunun plastikleşme durumuna göre yapılması overdesign olabilir diyorum sadece.
7.5'teki hesapta konsolu gözardi ettiginizde nasil birlesime aktarilan kuvvetleri dogru belirlemis oluyorsunuz? konsolu gözardi ederek konsolun birlesime yük aktarmadigini iddia ediyorsunuz zaten. akma durumunu yukarida cokca acikladigimdan neden akma durumuna göre tasarlamamiz gerektigini yazmiyorum.
tesekkür ederim cevabiniz icin.