Öncelikle hepimizin başı sağolsun... konu başlığı için
@Ruznark 'a teşekkürler...
Serserinin birisi arabayla hiç bir trafik kuralına riayet etmeden her türlü magandalığı yapıyor... alkollü araç kullanmaktan hız sınırını aşmaya, şerit ihlalinden hava koşullarına aykırı sürüşe kadar ne varsa alt üst ediyor sonra gidip bir yerlere/birilerine çarpıp masum canların hayatlarını karartıyor...
bu senaryodaki belki de en son kabahat arabadadır... yazılımlarda hata aramaya başlayıp daha da ötesi hiç bir binada henüz tam olarak göçmenin nasıl olduğunu anlamadan (henüz sahaya inilmedi) yazılımlar kabahatli diye üşenmeden capsler hazırlayan kafa problemlidir.. kaale alınmaz... bu cevabı da bu kafaya hitaben yazmıyorum... yıllardır akademiyle piyasa arasındaki yazılım tartışması üzerine yazıyorum...
@miralay'ın dediğine katılıyorum buyursunlar iki katlı bir yapıyı a'dan z'ye CSI'de yapsınlar görelim... ama bunu yaparken api kullanmak, excellere gitmek yok... adam gibi savundukları yazılımda işi tamamlasınlar... ya pa maz lar... ya pı la maz...
ben etabsta yapıyı analiz ediyorum kat yerdegistirmelerini alıp düzensizlik kontrolü yapacağım veriyi etabs'tan cekiyorum excelde basit bir formül işletiyorum sadece sonuca göre düzensiz mi degil mi anlıyorum... aşağıladıkları sözümona "paket yazılımlar" diyor ki.. "buraya kadar yapısal analizleri yapmışken şu basit düzensizligi de kontrol ederim yorulma"... bunun nesine düşman kesiliyorlar anlamıyorum.. neymiş? çok kolay herkes yapıyor!.... o zaman herkese vermeyeceksin bu diplomayı, bu "herkes"i okullardan mezun edenler kendileri... karşıma gelip de tavandaki kirişi göstererek "bu kolon.." diye konuşan son sınıf ögrencileri mi? abi "R diye birşey varmış" "süneklik?? ilk defa duydum" diyen mezun mu dersiniz, yok yok...
heryere universite, her universiteye mühendislik fakültesi koyarsanız... kontenjanları da açarsanız, 2 matematikle inşaat mühendisligine giren ögreci cıkar... cıktı da... bırakın yeni universitelerin müh. fakültelerini de mevcutların bile kadro ve teknik imkan kabiliyetleri sınırlı.. belli başlı bir kaç üni dışında çelik çekme beton kırmadan başka deney gören kaç mühendis oldu ögrencilik hayatında? bir kuşak böyle yetişti en azından.. çok mu zordu çok mu pahalıydı mevcutların kapasitesini arttırmak geliştirmek vs.. neyse konu dallanmasın... bu apayrı kanayan bir yara, başka bir tartışma konusu...
"etabs'ı zorunlu kılmak" ne menem bir akıl tutulmasıdır??? CSI bir firma, tüzel kişilik, para kazanan ticaret yapan bir firma beyler... ide-sta-prota neyse CSI'de Autodesk'te Dlubal'da Bentley'de birer ticari firma... ürünlerini biribirine göre daha kaliteli bulabilirsiniz bu ayrı ama birini kullanmayı biliyorsunuz (veya daha doğrusu alışkanlığınız var diye) dayatamazsınız!!!
çok uzatmadan somut bir örnek vereceğim, bizzat yaşadığım bir olay:
- Hocam yerli yazılımlar hakkındaki düşünceniz?
+ hepsi çöp...
- Neden? ne gibi eksikler, hatalar tespit ettiniz? ben de araştırıyorum bir çoğunu da kullandım araştırma imkanım oldu, hataları oluyor ancak bunlar asla taalluk edecek boyutta degil ve uyarınca hemen düzeltiyorlar... bizzat kullanan biri olarak tecrübeledim bunu
+ yok ya hepsi fasa fiso, etabs'le çözün en güvenilir olanı o?
- Hocam bu yazılımlara haksızlık etmiyor musunuz?? arkalarında çok ciddi deneyimli arge ekipleri uzmanlar danışmanlar var, siz bu yazılımlara tahtakalede üretilmiş çakma çanta/kemer muamelesi yaptığınızı düşünmüyormusunuz?
+ ....
- hiç kullandınız mı? kabullerini, limitlerini, teorik alt yapılarını vs incelediniz mi? yani bir projeyi somut olarak herhangi bir "paket programda" yaptınız mı?
+ hayır... ama bir çok hatası var *** programının!
- kullandığım bir yazılım lütfen bana bilahare gönderebilir misiniz notlarınızı, ben de incelemek isterim, dediğiniz gibiyse yetkilisine bildirir düzeltilmesi yolunda elimden geleni yaparım..
+ tabii daha sonra gönderirim
(2 gün sonra aradım istedim, kem küm falan filan)
bugün 2 yıl oldu hala o notlar gelecek...
ayaküstü bir sohbetten bir kesit..
ezcümle: siz dünyanın en kötü yazılımını iyi bir mühendise verin harika bir proje çıkarabilir veya tam tersi, dünyanın en iyi yazılımını alın en başta bahsettiğim "magandaya" verin yine gider birilerinin hayatını karartır...
edit: binalar neden yıkılıyor? sorusunun cevabı; Belediyelerin ve/veya yetkili kurumların kapalı kapıları ardında yapılan her biri yamuk yumuk 100-200 m2 parsellere sahip şehir planlamalarından başlar, silsile yoluyla proje mühendisine, şantiye şefine kadar iner... hiç bir bina tek bir sebepten dolayı göçmez!...
hepimizin başı sağolsun, saygılarımla...